Soru 10 yıldır kıracısı oldugum mal sahibim beni dükkanımdan cıkarmak istıyor bunun için avukat tutup ihtarname gönderdi cikarma sebebi zefki olup hiçbir neden bana söyleyemıyor 16-07 tarihine kadar savunma yazmam gerekiyor ne yapmalıyım yardımcı olurmusunuz kıra kontratım yok kira ödemelerini bazen banka bazen elden Bu konuda bende size danışayım istedim bizimde ev sahibi bizi çıkarmak istiyor eşime 3 ay önce söylemiş ev bulun yeğenim gelecek o daireye diye halbuki sözleşmemiz var Eylül’de doluyor bize Haziran’da çıkın diyor onun öncesinde çıkarma hakkı var mı bildiğim kadarıyla yok ama bu ev sahibi bizi uğraştıracak anlaşılan Merhaba arkadaşlar, bizim bir kiracımız var dükkanımızda ve dükkan 20 m2 var yada yok ufacık yer, herneyse bu kiracı arkadaş ekim ayından beri kira vermiyor, babam aradığında telefonu açmıyor, mesaj atıncada okuduğu halde cevap yazmıyor. babamda ocak ayında kirası 3 4 ay biriktiği için ve babam daha fazla uğraşmak Helalleşme havasında mahsul yılı kutsanırdı. Esnaf’ın çalışanları ile de benzer espride yaşanır olay. 'Ekmek Teknesi'nin bereketi, dükkanın kârı arttıkça çalışanların iaşesi, ev bark sahibi olabilmesi kar evinin yükümlülüğünde idi. Dün gazetelerde bir haber okudum:” Kayıtsız ekonomide Türkiye dünya StefanZweig 1881 yılında Viyana, Avusturya’da dünyaya gelmiştir. Oyun yazarı, romancı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan küçük yaşlardan itibaren edebiyat, kültür alanında iyi bir eğitim görmüş Latince, Fransızca, İngilizce, Yunanca dillerini iyi şekilde konuşmaktadır. RIXWCZo. Ev Sahibi Bizi Evden Çıkarmak Istiyor Armagan Kayır 1652Bir yıllık kira kontratımız sona erdi. Kalmaya devam ediyoruz. Bu ay kirayı verirken ev sahibi “Siz sözleşmeyi yenilemediniz ev bana lazım. Abimin evini yıkacaklar. Bir ay içinde çıkmanız gerekiyor” dedi. Sözleşmemiz emlakçı üzerindendi ve kirayı elden veriyorduk. Biz çıkmak istemiyoruz ne yapmamız gerekiyor?Sayın Armağan Kayır Ev sahibi size, siz ev sahibine, kontrat hükümlerine göre; 15 gün ve bir ay önceden protesto çekmediğiniz için kontrat otomatik olarak bir yıl daha uzamış oldu. Eğer kira bedeli 500 TL üzeri ise bankadan geçmesi gerekiyordu. Eğer 500 TL altında ise siz banka hesabına yatırınız. Eğer oturma süreniz 10 yılı geçmişse yapılacak bir husus yoktur. 1652Salim Taşçı Gayrimenkul Uzmanı Kanun Kapsamında Ev Sahibi Hakları Nelerdir? Mülkünü kiraya vermek isteyen ev sahipleri bu süreçte karşılaşabilecekleri zorlukları düşünerek endişelenebilir. Sorumluluklarının ve haklarının bilincinde olan ev sahipleri içinse kiralama süreci çok daha sorunsuz ve stressiz geçer. Ev sahibi hakları 2011 yılında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu tarafından güvence altına alındı. Peki bu kanuna göre ev sahibi hakları neleri kapsıyor? Konuyla ilgili en çok merak edilen soruların kanuna göre yanıtları ve ev sahiplerinin hakları şu şekilde Makalenin İçeriği / Table of Contents Kira sözleşmesi kiracılara sorumluluk yükler mi?Ev sahibi kiraya zam yapabilir mi?Kiracı, kira zammını kabul etmezse ne olur?Ev sahibi kiracıyı evden çıkarabilir mi?Ev sahibinin kiracıyı evden çıkarmak için haklı gerekçeleri nelerdir?Ev sahibi kiracının oturduğu evi satabilir mi?Kiracı evi kusurlu teslim ederse ev sahibi hakları nelerdir?Kiracı ev sahibinden habersiz evde büyük değişiklikler yapabilir mi?Kiracı erken çıkmak isterse ev sahibi hakları nelerdir?Kiracıyla sorun yaşanması ve hak ihlali durumlarında ev sahibi ne yapabilir? Kira sözleşmesi kiracılara sorumluluk yükler mi? Kanun gereğince kira sözleşmesi, kiraya veren ve kiralayanlar arasında bir senet işlevi görür. Bu sözleşme her iki tarafın hem haklarını hem de sorumluluklarını belirlemede büyük rol oynar. Kiracı, imzaladığı kira sözleşmesinin maddelerinde belirtilen sorumluluklara uymakla yükümlüdür. Ev sahibi kiraya zam yapabilir mi? Belirli süreli kira sözleşmelerinin yenilenmesi durumunda ev sahibi Borçlar Kanunu’nda belirlenmiş sınır çerçevesinde kira bedeli artışı talep edebilir. Kiracı, kira zammını kabul etmezse ne olur? Kiracının yeni kira yılı için belirlenen kira bedeli artışını kabul etmemesi durumunda sözleşme bitiminden sonra evden tahliyesi istenmesi ev sahiplerinin hakları kapsamında yer alıyor. Ev sahibi kiracıyı evden çıkarabilir mi? 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre ev sahibinin haklı bir gerekçesi varsa kira yılı dolmadan ve sözleşme bitmeden kiracının evden çıkmasını talep edebilir. Ev sahibinin kiracıyı evden çıkarmak için haklı gerekçeleri nelerdir? Ev sahibinin kendisi, eşi, bakmakla yükümlü olduğu kişi, altsoyu ya da üstsoyu için evin kullanımı gerekliyse kanuna göre ev sahibi evin tahliye edilmesini isteyebilir. Ayrıca ev sahibinin de kirada oturması durumunda kira gelirinin kira bedelini karşılamaması da ev sahibinin haklı gerekçelerinden biridir. Aynı şekilde kira bedelinin zamanında ödenmemesi de erken fesihe başvurmak için yeterli bir sebeptir. Kiracının eve ve demirbaşlarına zarar vermesi ya da apartman sakinlerine sorun çıkarması da ev sahibine tahliye talebi hakkı doğurur. Ancak böyle bir durumda ev sahibi kiracıya sorunların giderilmesi için 30 günlük süre vermekle yükümlüdür. 30 gün içerisinde sorunlar çözülmediği takdirde tahliye davası açılabilir. Not Bu haklı gerekçelere dayanarak kiracının tahliyesinin istenmesi için önce ihtarname çekilmelidir. İhtarname süreci olmadan ev sahibi kiracının evi boşaltmasını bekleyemez. Ev sahibi kiracının oturduğu evi satabilir mi? Ev sahibi, kiracıya bildirmek koşuluyla evini satışa çıkarabilir. Evin satılması durumunda ev sahibinin kiracıya 6 aylık ihtarname çekmesi gerekmektedir. Kiracı evi kusurlu teslim ederse ev sahibi hakları nelerdir? Kanuna göre kiracı evi nasıl teslim aldıysa o şekilde teslim etmek zorundadır. Evde zamanın yıpratıcılığı sebebiyle oluşan hasarlar dışında büyük bir zarar tespit edilirse ev sahibi zararın karşılanmasını ve gerekli tamiratı kiracısından talep edebilir. Bu zarar kira dönemi sonunda fark edilirse ev sahibi kira dönemi başında kiracıdan aldığı depozitoyu iade etmeme hakkına sahiptir. Kiracı ev sahibinden habersiz evde büyük değişiklikler yapabilir mi? Kiracı duvar yıkma, alçıpan yaptırma vb evin yapısını etkileyecek büyük değişiklikler için ev sahibinden yazılı olarak izin almak zorundadır. Kiracının bu tarz değişiklikleri ev sahibinden habersiz yaptırması durumunda ev sahibi bunun için maddi tazminat talep edebilir. Kiracı erken çıkmak isterse ev sahibi hakları nelerdir? Belirli süreli kira sözleşmelerine göre kiracı, kira dönemi bitmeden 15 gün öncesine kadar evden çıkacağını ev sahibine bildirmekle yükümlüdür. Böyle bir bildirimin yapılmaması durumunda kira sözleşmesi yenilenmiş sayılır. Ancak kiracı, kira dönemi sona ermeden evden çıkmak isteyebilir. Bu durumda ev sahibinin hakları da kanun tarafından korumaya alınmıştır. Kiracı sözleşme bitiminden önce evden çıkmak isterse ev sahibi erken tahliye nedeniyle kira kaybı alacağı davası açabilir. Bu sürece göre ilk adım, tahliye tarihinden itibaren evin yeniden aynı koşullarla kiracı bulabileceği makul süreyi belirlemektir. Erken tahliye eden kiracı bu makul süre boyunca kira bedelini ve diğer sorumlu olduğu giderleri ödemekle yükümlüdür. Kiracıyla sorun yaşanması ve hak ihlali durumlarında ev sahibi ne yapabilir? Ev sahibi kiracıyla anlaşmazlığın ve hak ihlallerinin giderilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak işlem başlatabilir. Kentsel dönüşüm konusunda ev sahibi haklarının neleri kapsadığını merak ediyorsanız bu yazımızdan yardım alabilirsiniz. … Missafir olarak kısa ve orta vadeli kiralamalarda ev sahiplerimize uçtan uca yönetim desteği sunuyoruz. Ev sahiplerimiz hiçbir problemle uğraşmadan kolay, güvenilir ve stressiz bir kiralama deneyimi yaşayabiliyor; evlerinden daha fazla kira geliri elde edebiliyor. Bu süreçte misafirlerimiz de zengin ürün yelpazemiz içerisinden beklentilerine ve zevklerine uygun olan evlerimizde 5 yıldızlı otel kalitesi ve ev konforunda konaklama fırsatını yakalıyor. Hakkımızda daha fazla bilgi edinmek için internet sitemizi inceleyebilirsiniz. Birden fazla sahibi olan hisseli tapuların gerek satın alma gerek yönetim gerekse de satış aşamasında çeşitli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Belirli durumlarda diğer paydaşların da rızası gerekmekte ve bu da birtakım prosedürlere bağlı kalınmasına sebep olmaktadır. Bu yazının konusu da tüm maliklerinin pay oranlarının tapu senedinde 1/4 vb açık şekilde gösterildiği “hisseli tapu”ları incelemektir. Hisseli tapulara ve gayrimenkul hukukuna ilişkin sorularınızda bize her zaman ulaşabilirsiniz. Bu kapsamda aşağıdaki hususlar irdelenecektir Hisseli tapu nedir? Hisseli tapu nasıl yönetilir? Hisseli tapu nasıl bölünür? Hisseli tapu nasıl satılır? Hisseli tapunun riskleri nelerdir? Hisseli tapuda habersiz satış Mirasçılara kalan gayrimenkulün hukuki durumu ise bir başka yazının konusu olup bu konuda detaylı bilgi için Miras Kalan Gayrimenkuller başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Hisseli Tapuların Paylı Mülkiyet Yönetimi Nasıl Olacaktır? Temel kural olarak paydaşlar aralarında oybirliğiyle anlaşarak yönetime ve kullanmaya ilişkin bir takım kurallar koyabilecekler ve bunu tapu siciline şerh ettirebileceklerdir. Ancak bu yönde bir karar alınmadığı durumda çeşitli ihtimaller gündeme gelebilecektir Olağan yönetim işleri Pay sahipleri; küçük onarımlar yapma, emlak vergisi ödeme, tarlalarda sulama yapma gibi olağan yönetim işlerini tek başına yapabilecek ve bu yönde doğan masrafları diğer pay sahiplerinden isteyebileceklerdir. Burada neyin olağan iş olup olmadığının belirlenmesinde hakkaniyet ve yöresel adetler esas alınacaktır. Tabi paydaşlar olağan yönetim işlerinin farklı bir usulde görülmesine oy çokluğuyla karar verebileceklerdir. Önemli Yönetim İşleri Kiraya verme, ekilen ekini değiştirme, kira sözleşmesini feshetme, işletme usulünü değiştirme gibi önemli yönetim işlerinde pay sahiplerinin hem kişi bakımından hem de pay sahibi bakımından çoğunluğu gerekecektir. Bu doğrultuda örneğin pay oranları 1/5, 1/5 ve 3/5 olan kardeşlerin birlikte malik oldukları bir tarlada 3/5’lik paya sahip olan kardeş tahıl yerine sebze yetiştirilmesine tek başına karar veremeyecek kişi sayısında da çoğunluk gerektiği için 2 kişinin onayı gerekecektir. Benzer şekilde bu örnekte 1/5’lik paya sahip olan iki kardeş de her ne kadar sayı çoğunluğuna sahip olsalar da, pay çoğunluğuna sahip olmadıkları için bu tarz bir karar alamayacaklardır. Olağanüstü Yönetim İşleri Tarım arazisinin turistik tesise dönüştürülmesi gibi Gayrimenkulün özgülendiği amacın tümüyle değiştirilmesine sebep olacak kararlarla esaslı yapı / imar işlerine girişilmesi yahut tüm paylar üzerinde ipotek tesis edilmesi vb durumlarda bütün maliklerin / pay sahiplerinin oy birliği gerekecektir. Bunlar dışında her hisse sahibi / paydaş diğer paydaşın haklarına zarar vermeyecek şekilde ortağı olduğu gayrimenkulü kullanabilecek ve ondan faydalanabilecektir. Paydaşların aldığı kararlar sonradan pay sahibi olan kişiler için de bağlayıcı olacaktır. Kullanıma ve faydalanmaya ilişkin çıkacak uyuşmazlıklarda paydaşlar tarafından mahkemeye başvurulabilecektir. Hakim gayrimenkulün kullanımına ilişkin belirli bir düzenleme yapabilecek hangi zaman diliminde gayrimenkulün hangi kısmını kimin kullanacağına karar verebilecektir. Yapılan harcamalardan ve elde edilen gelirlerde ise tüm ortaklar payları oranında hak sahibi / sorumlu olacaktır. SEO Danışmanlığı Peki Hisseli Tapu Sahibi Olmanın Riskleri Nelerdir? Hisseli Tapu sahiplerinin yaşadıkları ve yaşayabilecekleri riskler ve zorluklar aşağıdaki şekilde sıralanabilir Belirsizlik Her ne kadar tapu senedinde kimin hangi oranda pay sahibi olduğu yazılı olsa da malikler gayrimenkulün her kısmında aynı oranda pay sahibidirler. Bu sebeple gayrimenkulün özellikle tarlaların veya apartmanların hangi kısmını kimin kullanacağına ilişkin sorunlar çıkabilmekte ve doğabilecek uyuşmazlıklar zaman ve para kaybına neden olabilmektedir. Güven Sorunu Gerek birlikte hareket etmenin zorluğu gerekse de her malikin aynı fikirde olmamasından ötürü sözleşme yapılacak üçüncü kişilerde güven problemi oluşabilmektedir. Bu sebeple özellikle sahip olunan pay üzerinde ipotek tesis edilip bankadan kredi çekilirken çeşitli zorluklarla karşılaşılabilmektedir. Söz konusu zorluk sebebiyle malik payını üçüncü kişilere satarken de zorlanmakta ve gayrimenkulün değeri düşmektedir. Sürdürülebilir Olmama Özellikle pay sahiplerinden birinin vefat etmesi halinde paydaş sayısı ciddi oranda artmakta ve bu durum gayrimenkulün yönetimini gittikçe daha da zor hale getirmektedir. Ön alım / Şufa Hakkı Hisseli tapu sahipleri payını diğer kişilere dilediği şekilde satabilecek olsa da diğer pay sahipleri satış bedelini ödemek suretiyle payları iade alabilecektir. Bu sebeple gayrimenkul üzerinde sahip olunan payların satışı zorlaşmakta ve olduğundan daha düşük meblağlar karşılığında satılabilmektedir. Paydaşlardan Birinin Ortaklığın Giderilmesi / İzale-i Şüyu Davası Açabilecek Olması Bilindiği üzere herhangi bir paydaş gayrimenkul üzerindeki ortaklığın giderilmesi için dava açabilecektir. Böyle durumlarda hâkim fiziki olarak bölebiliyorsa gayrimenkulü pay sahiplerine o şekilde dağıtacak aksi takdirde gayrimenkulün satılarak elde edilen gelirin paydaşlara dağıtılmasına karar verecektir. Bu süreçler hem masraflı hem de gayrimenkul muhtemelen değerinin altında bir bedelde satılacağı için tarafları zarara uğratabilecek olup detaylı bilgi için Ortaklığın Giderilmesi İzale-i Şuyuu Davası başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Paydaşlıktan Çıkarılabilecek Olunması Aşağıda detayları verileceği üzere bir paydaş diğer paydaşların talebiyle paydaşlıktan çıkarılabilecek ve mülkiyet hakkını kaybedebilecektir. Bu sebeple paylı mülkiyet sahibi olan bir kişinin mülkiyet hakkının risk altında olduğu söylenebilecektir. Hisseli Tapularda Paydaşlıktan Çıkarılma Hisseli tapularda pay sahiplerinden biri; sorumluluklarını ağır biçimde ihlal ederek hisseli mülkiyet ilişkisini taraflar için çekilmez hale getirdiği görülebilmektedir. Örneğin bir pay / hisse sahibi uzun yıllar boyunca kendi payına düşen emlak vergisi borcunu ödemiyor, ortak giderlere hiçbir şekilde katılmıyor olabilir. Böyle durumlarda mahkeme, diğer paydaşların pay ve paydaş bakımından çoğunlukla başvurmaları halinde ilgili kişinin paydaşlıktan çıkarılmasına karar verebilecektir. Burada yalnızca pay sahibinin ihlal etmesi önemli olmayıp aynı zamanda paydaşın malı kullandırttığı kiracı, akraba vb kişilerin ihlallerinde de mahkemeye başvurulabilecektir. Mahkeme mümkünse hisseli gayrimenkulün bölünmesine ve yükümlülüklerini ihlal eden paydaşa payının verilmesine karar verecektir. Ancak bu imkan kat mülkiyetine geçişteki zorluklar, imar mevzuatının izin vermemesi veya tarımsal arazilere ilişkin kısıtlamalar sebebiyle her zaman mevcut olmamaktadır. Böyle durumlarda mahkeme, ilgili pay sahibinin sahip olduğu payların değerinin mahkemeye yatırılmasına karar verebilecektir. Pay bedellerinin yatırılması halinde payların mülkiyeti davacılara devredilecek mahkemeye yatırılan para ise davalı pay sahibine verilecektir. Diğer pay sahiplerinin de payı almak istememesi halinde mahkeme davalı pay sahibine payını devretmesi için belirli bir süre verecektir. Bu süre tamamlanmasına rağmen davalının payı devredilmezse mahkeme ilgili payların açık artırma yoluyla satışına karar verecektir. Burada bahsedilen usul, kıyasen intifa veya diğer ayni hak sahiplerine de uygulanacaktır. Hisseli Tapunun Satışı Mümkün müdür? Hisseli tapunun satışının önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Satış Noter’de yapılan sözleşme ile yahut tapu sicilinde gerçekleştirilecektir. Ancak burada diğer pay sahiplerinin bir önalım / şufa hakkına sahip olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Dolayısıyla gayrimenkul üzerindeki hisseler / paylar başka birine satılmış olsa dahi diğer paydaşlar yeni pay sahibinden bu payları satın alabilecektir. Bu konuda detaylı bilgi için Önalım Hakkı Şufa Davası başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Peki Hisseli Tapu Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir? Satın alınan kısmın ofis, daire, dükkan vb gayrimenkulün belirli bir kısmı değil ana gayrimenkulün tamamına ait bir pay olduğu bilinmelidir. Diğer pay sahiplerinin ön alım haklarını kullanmamaları için o kişilerden yazılı şekilde onay alınmalıdır. Eğer bu onay alınamıyorsa satış işlemi diğer pay sahiplerine noter kanalıyla bir an önce bildirilmelidir. Pay sahipleri bildirim tarihinden üç ay sonra ön alım haklarını kullanamayacaklardır. Satış bedelinin düşük gösterilmemesine dikkat edilmelidir. Aksi takdirde birtakım sıkıntılar doğabilecek olup detaylı bilgi için Tapuda Değeri Düşük Göstermek başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Eğer tüm hisse / pay sahiplerinin gayrimenkulü satın alınıyorsa bütün pay sahiplerinin yahut onları temsil eden pay sahiplerinin devir esnasında tapuda olması gerektiği bilinmelidir. Bu noktada hisseli tapuya ilişkin merak ettiğiniz hususları gayrimenkul hukukunda uzman ekibimize sorabilirsiniz. Tarımsal arazilerdeki payların devrine ilişkin bir takım kısıtlamalar bilinmelidir. Bu konuda detaylı bilgi için Tarımsal Arazilerin Satışı başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Son olarak satın alınacak gayrimenkulün hisseli olup olmamasından bağımsız olarak da haciz veya ipotek olup olmadığının kontrol edilmesi vb belirli hususlara dikkat edilmesi gerekiyor olup detaylı bilgi için Gayrimenkul Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. HİSSELİ TAPUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI Hisseli Tapuya Dönüştürme 6. HD., Esas. 2010/12408 Karar. 2011/1723 Tarih. Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davasına dair karar temyiz edilmeksizin 17/2/2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine, hüküm kanun yararına Cumhuriyet Savcılığınca temyiz edilmiştir. Elbirliği mülkiyetinin hisseli tapuya çevrilmesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosyadaki tüm evraklar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilirken HUMK.’nun 388/son maddesi gereğince hüküm fıkrasında her bir paydaşa isabet eden payların ayrı ayrı gösterilmesi zorunlu olup mahkemece veraset ilamına atıfla yetinilmesi doğru olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Adalet Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine kanun yararına bozma isteğinin kabulü gerekmiştir. Hisseli Tapunun Haczi 6. HD., Esas. 2007/8010 Karar. 2007/10124 Tarih. Davacı, borçlu davalılardan Mustafa hakkında alacağın tahsili için icra takibi yapmış, kesinleşen takip sonucu, borçlu davalının Kayseri ili, Melihgazi ilçesi, 3 No’lu parselde bulunan ½ hiseli tapu üzerine haciz konulmuştur. Davacı, icra tetkik merciinden göre almış olduğu yetkiye göre taşınmazın ortaklığının giderilmesini istemiştir. Davalılar, duruşmalara katılmamış, savunmada bulunmamışlardır. Borçlu ortağın, borcundan dolayı, paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi için dava konusu taşınmazın elbirliği halinde mülkiyete konu olması gerekir. Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazda borçlu paydaş Mustafa’nün ½ hisseli payının bulunduğu, payın elbirliği mülkiyetine tabi olmayıp paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu son gelen tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı alacaklı borçlu paydaşın bu payını bağımsız olarak haciz ettirip sattırma olanağına sahip olduğundan davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Sulh Hakiminin Yetkisi 14. HD., Esas 2015/18941 Karar 2017/9667 Tarih Mahkemece, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen ek 3. madde ile elbirliği mülkiyetinin hisseli tapuya dönüştürülmesi konusunda tapu sicil müdürlüğünün görevlendirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de bu hüküm 4721 sayılı TMK’nın 644. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. Anılan madde ile, “bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin hisseli tapuya dönüştürülmesine karar verilir” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla, davacının dava konusu edilen taşınmazın elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini dava yoluyla istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davetiye 6. HD., Esas 2012/18306 Karar. 2013/1925 Tarih Uyuşmazlık, elbirliği mülkiyetinin hisseli tapuya dönüştürülmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun dayalı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarında davalılara gönderilen dava dilekçesi içeren duruşma gününü bildirir davetiyelerde “..belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğine..” dair ihtarın bulunması gerekir. Davalılara gönderilen ve Türk Medeni Kanunu’nun 644. maddesindeki bu ihtarı içermeyen tebligatlar geçersizdir. Bu durumda mahkemece, davalılara yukarıda belirtilen ihtarı içeren dava dilekçesi içeren duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Tapu Sicil Müdürlüğünün Yetkisi 6. HD., Esas. 2013/1127 Karar 2013/2923 Tarih. 5831 Sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair, tarihli resmi gazetede yayınlanan kanunun ek elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi isteminin, Tapu Sicil Müdürü’ne yapılabileceği hükme bağlanmış ve taraflara dava yolu dışında başka bir seçenek sunulmuştur. Bu yasa, yürürlükten kaldıran bir yasa değişikliği değildir. Bu durumda, davacıların gereğince seçimlik haklarını kullanarak dava açmaları ve hisseli tapuya dönüştürme talebinde bulunmalarında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, mahkemece TMK 644/ açıklanan şerhi taşıyan meşruhatlı davetiyelerin taraflara gönderilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hisseli Tapuda Habersiz Satış 14. HD., Esas 2018/3591 Karar. 2019/990 Tarih Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda inşa edilen bina arzın tamamlayıcı parçasıdır. Kural olarak bina, üzerinde bulunduğu ana gayrimenkule tabidir. Paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda tüm paydaşlar arasında payları karşılığı kullanımlarına bırakılan kesimleri belirleyen ve geçerliliği tartışılamayacak bir anlaşma bulunduğu ileri sürülmediği sürece taşınmaz üzerindeki yapılarda da paydaşların tamamının taşınmazdaki payları oranında mülkiyet hakları bulunduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca da elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bu tür davalarda, davalı taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Saklı Paylar 1. HD., Esas. 2015/10611 Karar. 2018/12498 Tarih. Somut olayda, davalılardan K7 ve K8 tercih hakkını para olarak, diğer davalılar K4, K5 ve K6 ise ayın olarak kullanmak istediklerini belirtmişler, mahkemece vasiyete konu taşınmazlar yönünden ayın vermeyi tercih eden davalılara davacının saklı payına isabet eden 1/20 TL tenkis bedelinin ödenmesine, davalıların her birinin arsa payı olan 3/20’den 1/5 pay=5/20 pay kesilerek davacı K2’e verilmesi sureti ile tapu sicil müdürlüğünce hisseli tapular da esas ve dikkate alınıp denkleştirme yapılmasına şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, davacının saklı payı dışında kalan miktarın bedelinin davalılara nakden ödenmesi ve ayın vermeyi kabul eden davalılar K4, K5 ve K6’ün payı yönünden davacı adına tescil kararı verilmesi gerekirken, ayın vermeyi tercih eden davalılar yönünden hem davacı hem de davalılar adına paylı tapu oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kira sözleşmesi kapsamında en sık karşılaşılan sorunların başında, kiracının süresinden önce çıkması yani taşınmazı erken tahliye etmesi gelmektedir. Öyle ki, uygulamada kiracılar, çeşitli sebeplerle henüz kira sözleşmesi bitmeden taşınmazdan çıkmak istediklerini kiraya verene bildirmekte ve taşınmazı tahliye etmektedirler. Bu durum kiraya veren taşınmaz sahiplerinin gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır. Zira taşınmazın süresinden önce tahliye edilmesi nedeniyle kiralanan taşınmaz belirli süre boş kalmakta veya daha düşük bedellere kiralanabilmektedir. Bu durumu göz önünde bulunduran kanun koyucu, kiracının borçlarının, taşınmazın benzer koşullarla yeniden kiralanabileceği makul süre için devam edeceğini düzenlemiştir. Diğer bir deyişle kiracı, erken tahliye sebebiyle kiraya verenin uğradığı zarardan sorumlu tutulmuştur. Yazı İçeriği1. Kira Sözleşmesi Ne Zaman Sona Erer? Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinin Sona Ermesi Belirsiz Süreli Kira Sözleşmelerinin Sona Ermesi2. Kiraya Verenin Erken Tahliye Sebebiyle Uğradığı Zararın Tazmini Makul Süre Nedir? Kiracının Sorumluluğunun Kapsamı Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme3. Kiracının Sorumluluktan Kurtulması Kiracının sorumluluğunun makul bir süre için devam edeceği düzenlenmiş olmakla birlikte, kiracı belirli şartlar altında sorumluluktan kurtulabilmektedir. Öyle ki, erken tahliye eden kiracı, şayet kendisi yerine, kiraya verenin kabul edebileceği niteliklerde ve ödeme gücüne sahip yeni bir kiracı bulursa sorumluluktan kurtulacaktır. Bu noktada kiraya verenin, yeni kiracıyı kabul etmesi veya onunla anlaşması zorunlu değildir. Önemli olan kiracının kendisi yerine uygun bir başka kiracı bulmuş olmasıdır. Ayrıca kiracının sorumlu olduğu bedel hesaplanırken, kiraya verenin yapmaktan kurtulduğu giderler ve elde ettiği gelirler de dikkate alınmalıdır. Öyle ki, kiraya verenin kurtulduğu giderler ile elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı yararların kira bedelinden indirilmesi gerekecektir. 1. Kira Sözleşmesi Ne Zaman Sona Erer? Asıl konumuza geçmeden önce kira sözleşmesinin normal şartlarda ne zaman sona ereceği sorusunun cevaplanması gerektiği kanaatindeyiz. Zira, erken tahliyeden söz edebilmek için öncelikle kira sözleşmesinin süresinin ve sözleşmenin ne zaman sona ereceğinin ortaya konulması gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 300. maddesine göre kira sözleşmesi belirli veya belirsiz bir süre için yapılabilmektedir. Buna göre şayet taraflar sözleşmede bir süre öngörmüşlerse, kira sözleşmesinin belirli süreli olduğu kabul edilir. Bununla birlikte, taraflar sözleşmede herhangi bir süre öngörmemişlerse, kira sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu söylenebilecektir. Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinin Sona Ermesi Belirli süreli kira sözleşmeleri kural olarak belirlenen sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Ancak konut ve çatılı işyeri kiralarında, belirlenen sürenin sonunda sözleşmenin sona ermesi için karşı tarafa yazılı bildirimde bulunulması gerekmektedir. Öyle ki, sözleşmenin sona ermesini isteyen taraf, belirlenen sürenin bitiminden ne az 15 gün önce yazılı bildirimde bulunmazsa, kira sözleşmesi bir yıl daha uzamış sayılır. Ayrıca belirli süreli kira sözleşmesinin yazılı bildirim yoluyla sona erdirilmemesi durumunda, kira sözleşmesi bir yıl daha uzamakla kalmaz, aynı zamanda belirsiz süreli hale gelir. Zira, TBK m. 327’de tarafların açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürmeleri durumunda kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüşeceği düzenlenmiştir. Belirsiz Süreli Kira Sözleşmelerinin Sona Ermesi Belirsiz süreli kira sözleşmelerinin kiracı tarafından yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyularak sona erdirilmesi mümkündür. Bu noktada yasal fesih dönemi ile fesih bildirim sürelerinin açıklanması icap etmektedir. Taşınmaz kiralarında yasal fesih dönemi altı aylık kira döneminin sonudur. Buna göre konut veya işyeri kiralarında kiracı, her altı aylık döneminin sonunda sözleşmeyi sona erdirebilecektir. Ancak altı aylık kira fesih döneminin sonunda sözleşmenin sona ermesi için en az üç ay önceden kiraya verene yazılı bildirimde bulunulması gereklidir. Bu üç aylık süre ise fesih bildirim süresi olarak adlandırılmaktadır. Sonuç olarak belirsiz süreli olarak akdedilen veya daha sonradan belirsiz süreli hale gelen kira sözleşmelerinde kiracı, belirli şartlar altında sözleşmeyi feshedebilir. Buna göre sözleşmeyi feshetmek isteyen kiracı, öncelikle kiraya verene yazılı bildirimde bulunmalıdır. Bu bildiriminin sözleşmenin sona erdirileceği tarihten en az üç ay önce yapılması gerekir. Fesih bildirimi sürelere uygun yapıldığı takdirde kira sözleşmesi, altı aylık fesih döneminin sonunda sona erecektir. Önemle belirtmek gerekir ki, Yargıtay kira sözleşmesinin feshedilmiş sayılması için yalnızca bildirimi yeterli görmemekte aynı zamanda anahtarın usulüne uygun olarak kiraya verene teslimini de aramaktadır. Anahtarın kiraya verene teslim edildiğini ispat yükü kiracı aittir. Bu nedenle kiracının anahtarı yazılı olarak düzenlenecek bir tutanak ile teslim etmesi ispat kolaylığı sağlayacaktır. 2. Kiraya Verenin Erken Tahliye Sebebiyle Uğradığı Zararın Tazmini Kiracılar, çeşitli sebeplerle henüz kira sözleşmesi bitmeden taşınmazdan çıkmak istediklerini kiraya verene bildirmekte ve taşınmazı tahliye etmektedirler. Bu durum kiraya verenlerin ev/işyeri sahibi gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır. Zira konut veya işyerinin süresinden önce tahliye edilmesi nedeniyle kiralanan taşınmaz belirli süre boş kalmakta veya daha düşük bedellere kiralanabilmektedir. Bu durumu göz önünde bulunduran kanun koyucu, kiracıyı erken tahliye sebebiyle kiraya verenin uğradığı zarardan sorumlu tutmuştur. Türk Borçlar Kanunu’nun 325. maddesine göre, taşınmazın erken tahliye edilmesi durumunda, kiracının borçları, taşınmazın benzer koşullarda tekrar kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Buna göre kiraya verenin, erken tahliye nedeniyle kira kaybı alacağı talepli tazminat davası açması mümkündür. Bu noktada öncelikle açılacak davada makul sürenin ve kiracının sorumluluğunun kapsamının nasıl belirleneceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. İşyerlerinin erken tahliyesine ilişkin detaylı bilgi almak için “İşyerinin Kira Sözleşmesi Bitmeden Önce Erken Tahliyesi – TBK Madde 325 “başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Makul Süre Nedir? Kanunda kiracının sorumluluğunun makul bir süre için devam edeceği düzenlenmişse de bu süreden ne anlaşılması gerektiği belirlenmemiştir. Bu nedenle taşınmazın erken tahliye edildiği tarihten itibaren benzer koşullarla yeniden kiralanabileceği makul sürenin tespiti gerekmektedir. Öncelikle ifade etmek isteriz ki, tarafların makul süre konusunda uzlaşma sağlamaları mümkündür. Şayet taraflar kira sözleşmesinde bir makul süre öngörmüş veya erken tahliye sonrası makul süre konusunda anlaşmaya varmışlarsa bu süreye riayet edilmesi gerekir. Ancak tarafların makul süre konusunda anlaşamamaları durumunda makul sürenin tespiti mahkeme tarafından yapılacaktır. Mahkeme, yapacağı keşif ve bilirkişi incelemesiyle makul süreyi tespit edebilir. Makul süre tespit edilirken, taşınmazın konumu, özellikleri, benzer niteliklerdeki taşınmazlara duyulan ihtiyaç ile somut olaya özgü diğer hususlar dikkate alınır. Somut olayın özelliklerine göre daha yüksek bir makul süre belirlenmesi mümkün olsa da Yargıtay, makul sürenin ortalama üç ay olduğu kabul etmektedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin Tarihli ve 2018/3415 E., 2019/8030 K. sayılı Kararı “Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre kiralanan taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul sürenin ortalama üç ay olduğu göz önünde bulundurulduğunda; yanılgılı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre, davalının 8 aylık 15 gün makul süre kira bedelinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” Kiracının Sorumluluğunun Kapsamı Makul süreden sonra belirlenmesi gereken ikinci husus kiracının sorumluluğunun kapsamıdır. Kanunun ilgili hükmünde kiracının borçlarının makul bir süre için devam edeceği düzenlenmişse de kira sözleşmesinden kaynaklanan her borçtan kiracının sorumlu tutulması mümkün değildir. Buna göre kiracının sorumluluğu, kira bedeli ve aidat ücretlerini ödeme borcundan ibarettir. Tahliye gerçekleştiği için, özenle kullanma, komşulara saygı gösterme veya ayıpları kiraya verene bildirme gibi diğer sorumluluklarının devam etmeyeceği söylenebilecektir. Kiracının sorumlu olduğu tazminat tutarı, taşınmaz erken tahliye edilmeseydi ödenecek olan kira bedeli ve aidat ücretinin makul süre ile çarpımı yoluyla bulunabilecektir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bir örnek verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Örneğin makul süre 3 ay olarak tespit edilmiş ve kira bedeli ile aidatın toplamı aylık TL ise kiracının sorumlu olacağı tutar TL olacaktır. Her ne kadar kiracının sorumlu olacağı tutarın bu yolla hesaplanması mümkün olsa da bu bedelden birtakım indirimlerin de yapılması gerekmektedir. Öyle ki TBK kiraya verenin kurtulduğu giderler ile elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı gelirlerin kira bedelinden indirileceği düzenlenmiştir. Buna göre kiraya veren, taşınmazın tahliyesi nedeniyle birtakım giderlerden kurtulmuşsa örneğin taşınmazın faturalarını kiraya veren öderken, tahliye nedeniyle fatura ödememişse bu bedelin indirilmesi gerekecektir. Kiraya veren, taşınmazı bir başka kişiye kiralayamamakla birlikte kendisi kullanarak gelir elde etmiş olabilir. Bu durumda da elde ettiği gelirin indirilmesi gerekecektir. Bu noktada önemle belirtmek isteriz ki, kiraya veren, taşınmazı benzer özelliklerle yeniden kiraya verebilmek için çaba sarf etmelidir. Aksi durumda, kiraya verenin kendisinden beklenen özen ve çabayı göstermemesi nedeniyle sebep olduğu zararı, kiracıdan istemesi mümkün değildir. Kiracının sorumlu olduğu borçlar ile ilgili detaylı bilgi için “İşyeri Kiralarında Uygulanacak Kira Bedelinin Belirlenmesi BK Madde 344” ve “Aidat Bedeli Konut, Site, İşyeri” başlıklı makalelerimizi inceleyebilirsiniz. Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Kiraya veren tarafından açılacak kira kaybı alacağı talepli tazminat davasında görevli ve yetkili mahkeme, sözleşmenin ifa yerindeki veya kiracının yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesidir. 3. Kiracının Sorumluluktan Kurtulması Kiracının sorumluluğunun makul bir süre için devam edeceği düzenlenmiş olmakla birlikte, kiracı belirli şartlar altında sorumluluktan kurtulabilmektedir. Öyle ki, erken tahliye eden kiracı, şayet kendisi yerine, kiraya verenin kabul edebileceği niteliklerde ve ödeme gücüne sahip yeni bir kiracı bulursa sorumluluktan kurtulacaktır. Bulunan yeni kiracı, kanunun aradığı niteliklere sahip olmasına rağmen kiraya veren kiracıyı kabul etmeyebilir. Bu durumda da kiracının sorumluluktan kurtulması mümkündür. Zira kiracı, sorumluluktan kurtulmak için üstüne düşeni yapmış ancak kiraya veren yeni bulunan kiracıyı kabul etmemiştir. Ev alma fırsatını kaçıranlar için yeni fırsat borsada Tartışma Önce 2018 yılı Kasım ayında yadığım yazının linkini koyayım 2018 yılında uzun vadeli düşünenler için gayrimenkulün yüksek prim vaat ettiğini vurgulamıştım. Şimdi ise uzun vadede Türkiye'de prim vaat eden yatırım enstrümanı borsa. Tek ucuz enstrüman olarak borsa Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa müdahil olmadığı sürece önü çok açık. Borsada fırsat yabancıların satışlarından kaynaklanıyor. Yabancı yatıırmcılar borsa tahtalarında net satışta. Bu satış bir süre daha devam edecek. Sonrasında yerini yükselişe bırakacak. Kısa vadeli düşüşler sizi üzmeyecekse bedelsiz potansiyeli yüksek ve düzenli temettü veren şirketlerin hisse senetlerinden portföy oluşturun. Ev alma fırsatını en az 5 yıl unutun. Sonrasında hisse senetlerini satıp ev alabilirsiniz. Ama temettü gelirinin keyfine vardığınzıda buna ihtiyaç bile duymazsınız. Alımı hemen yapmayın. Çünkü borsa Mart ve Nisan ayında temettü yüselişi yaşıyor ve yaşayacak. Daha geniş bir döneme yayın. Benden "tüyo" istemeyin. Vermem. İnternette araştırma yapın. Bedelsiz potansiyeli yüksek, uzun yıllardır sermaye artırımı yapmayan, düzenli temettü veren ve F/K'sı düşük hisse senetlerine yoğunlaşın. Bu şirketlerden 10'unu seçin. Arkanıza yaslanıp gelişmeleri seyredin. Gelecek 5 yılda konutun prim yapacağı garanti. Burada doğru hisse seçenler konut yatırımının en az 2 katı getiri sağlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? 27 Mart 2022 1748 Tebernüş Kireçci 7265 Kişi okudu TOKİ devir islemleri hakkinda Soru Tebernus bey merhaba Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Anadolu'da bir sehirde teslim aşamasında TOKİ'den alt gelir grubu 2+1 hak sahibi satmak istiyor ancak sanırım belirli bir süre satış yapilamiyormus . Bu kişiden daireyi kendimi garanti altına alacak şekilde nasıl alabilirim. Noter sözleşmeli mi olmalı? Kişi daha sonradan benden habersiz noter sozlesmesini iptal edebilir mi? Noterden yapacağımız sozlesmenin içeriği vekalet yada farklı bir içerikte mi olmalı? Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 23 Haziran 2022 2030 Süleyman Çalıkuş 469 Kişi okudu ova koruma kanunu hakkında Soru merhaba, benim Tekirdağ Saray'ın köylerinde 6 dönüm bir tarlam var. Köydeki son evle aramda 2 tarla var. Tarlam ova koruma alanında geçiyor. Ben buraya 5 sene içinde ev yapmak istiyorum fakat ova koruma kanunu alanında olduğu için kime sorsam doğru düzgün bir yanıt alamıyorum. Nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında bilginiz varsa yardımcı olabilir misiniz yoksa elden çıkarmak daha mı mantıklı olur. Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 23 Haziran 2022 1504 hakan öz 378 Kişi okudu Kira artışları devam edecek mi? Soru Merhaba, İstanbulda özellikle bazı ilçelerde artık 30-40 yıllık evler bile 12-15 bin TL den kapı aciyor. Ben de bir kiracı olarak 3-4 ay içerisinde yeni bir arayışa girmek zorunda kalacağım. Size sorum şu; acele edip hemen oturacağım evi kiralamali miyim, yoksa önümüzdeki 3-4 aylık süreçte bu artışlar durur veya tersine döner mi? hükumet tarafından son günlerde sözü edilen temmuz ayındaki asgari ücret artışını da hesaba katarak yanitlamanizi rica ederim. Malum olası bir asgari ücret zammının kira artışını hizlandirmasindan da endiseliyim Teşekkür ederim. Saygılar Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 23 Haziran 2022 0013 FARUK BAYRAK 1435 Kişi okudu 2023'te İstanbul dışına göçler artacak mı? Soru Tebernüş Hocam selamlar, umarım iyisinizdir. Bir konuda fikrinizi almak isterim. Artan enflasyon ve pahalılık neticesinde önümüzdeki sene alt gelir grubu insanların İstanbul dışına göç etmelerini bekliyor musunuz? Benim görüşüm köyüne gidebilen köyüne köyüne gidemeyen de İstanbul dışındaki çevre illere doğru göçmek zorunda kalacak. Bu göçler İstanbul da ki konut fiyatlarını nasıl etkiler sizce? 2023'te bu konudaki fikriniz nedir? Bu soruları sormamdaki sebep biz hep İstanbul'da alan kazanır diyoruz ama göç vermeye başlayınca Anadolu'da fiyatlar yukarı gitmez mi? Teşekkürler hocam. Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 22 Haziran 2022 2138 Fatih Şallı 1695 Kişi okudu Tarlamı Arsamı Dükkanı Evmi ? Soru Merhaba Tebernüş bey benim bir buçuk milyon param var Ben bunu nasıl değerlendireyim ?? Bursa İstanbul İzmir anyola kurulan TEKNOSAB,A Yakınında Tarlamı ?? metresi 500 ,550 TL Veya İstanbul Beylikdüzü Büyükçekmece ve Silivri?de Dairemi ?? Veyahutta sizin tavsiye edeceğiniz yerlerdenmi?? Yardımınız İçin çok teşekkür ederim Hayırlı günler diliyorum Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 22 Haziran 2022 1956 Bekir Özdemir 953 Kişi okudu Site Yönetimi mevcut olmayan toplu yapıda site ortak alanı olabilir mi? Soru Merhaba. Öncelikle vermiş olduğunuz uğraş için hepinize çok teşekkür ederim. Sayffada çok değerli bilgiler mevcut. Soracağım soruları araştrdım ancak bulamadım. Size birbiri ile bağlantılı 4 soru sormak istiyorum. Öncesinde yaşadığımız sorunu aşağıda özetleyeyim; 2017 yılında satın aldığımız dairenin tapusu kat irtifaklı ve de tapu üzerinde bağımsız bölümün kat ve daire mevcuttur. Bizim bina dahil toplam 6 bina tek parsel üzerine kurulu bir toplu yapı olarak beyan edilmiş ancak biz satın aldığımzıda site yönetimi yoktu ve de diğer binaların bina yönetimleri mevcut idi. Bizim apartmanımızdaki dairelerin çoğu satıldıktan sonra, 2 yıl önce bina yönetiminizi kurduk. Yani site yönetimi mevcut değil, her bina için ayrı yönetim mevcut. Yaşadığımız olay şu şekilde; apartmanımız ayrık nizamda 5 metre ön bahçe mesafesi ile imar planında görülmektedir. Ancak apartman ön bahçesi olması gereken yere müteahhit site içi yol yapmıştı ve oradan araçlar geçmekteydi. Caddeden site içerisinde hızla giren araçların bina önünde oynayan çocukların güvenliğini tehlikeye atmasından ve alternatifi de mevcut olduğundan, site yönetimi de mevcut olmadığı için, bina sakinleri olarak ortak karar almak suretiyle o yolu trafiğe kapatmak için yol üzerine bir çift kamelya koyduk. Şimdi müteahhit orası site ortak alanı ve tüm sitenin onayı olmadan orayı trafiğe kapatamazsınız diyor. Bu duruma binaen; 1- Site yönetimi kurulmamış yerde resmi olarak site ortak alanı mevcut olabilir mi? 2- Belediyedeki parsel çizimlerinde bina önünde yol görünüyor. Bu, o alanın site ortak alanı olduğu anlamına gelir mi veya oradan araç geçişi için yeterli bir gerekçe midir? 3- Site yönetimi olmaksızın, binanın ortak alanı müteahhit tarafından site ortak alanı olarak gösterilebilir mi? İmar durumunda bina ayrık nizam ve ön bahçe mesafesi 5 metre gösteriyor, şu andan o alandan müteahhitin yaptığı yol geçiyor 4- WebTapu'dan tapu bilgilerini sorgulattığımızda Şerh Beyan İrtifak Bilgileri ŞBİ kısmında "YÖNETİM PLANI Şablon Yönetim Planının Belirtilmesi" şeklinde bir ibare yer alıyor. Bu ne demektir? Bir toplu yapı yönetim planının sunulup sunulmadığını buradan anlayabilir miyiz? Soruları yanıtlayabilirseniz çok memnun olacağım zira bu alanda kullanılan kavramlara yabancı biri olarak kafam çok karışmış durumda. Okuduğum kanun maddelerinden bir anlam çıkarsam bile emin olamıyorum. Yanıtlayamazsanız bile böyle bir içerik oluşturduğunuz ve bunu herkesin erişimine açtığınız için sizlere çok teşekkür ederim. Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 22 Haziran 2022 1751 OZAN AKGÖZ 268 Kişi okudu Ankara /İncek Bölgesi Satılan Sıfır Daireler Soru Merhabalar . 0,99 kredi ile Ankara / incek bölgesinde 850 bin civarı yeni yapım 1+1 ev bulduk . Site değil . Yeni dönüşen ve gelişen bir bölge . İlerde prim yapar mı , kira emsali de yok . Yakındaki proje siteler çok pahalı . Burada köye kat izni verilmiş ve 4 katlı evler yapılıyor . Sadece 0,99 krediye uygun ve bütçemize uygun oluşu sebebiyle dikkatimizi çekti . Yatırım amaçlı alacağız . Kızım için. Size danışmak istedim . Çok teşekkür ederim, kolaylıklar diliyorum tüm işlerinizde . Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 22 Haziran 2022 0854 Nergis Altun 682 Kişi okudu Ev satıp dolar almak mantıklı mı? Soru 4 katlı binanın en üst katında arka tarafa bakan, asansörsüz 1+1 evim var. Onu satıp dolara çevirmek mi mantıklı, yerine daha iyi şartlarda asansörlü, arakat ve sıfır eşyalı 1+1 alıp kiraya vermek mi? Evim 500000 ? civarında. Sıfır eşyalı arakat daireyi 2500 ? civarında kiralayabilirim. Bir de altın hesabını bozup 1+1 alınır mı? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim. Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 21 Haziran 2022 2358 Gül Gözoğlu 1266 Kişi okudu Konut yatırımı yapmak için doğru zaman? Soru Saygıdeğer hocam konut yatırımı yapmak için hiç beklememekmi lazım yoksa önümüzdeki günlerde hükümetin açıklayacağı paketleri beklemekmi lazım. Bazı analistler tvlerde konut için devletin paketini bekleyin diye tavsiyelerde bulunuyorlar vatandaşa. Sizin öneriniz nedir. Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 21 Haziran 2022 2038 Serdar sadık 1170 Kişi okudu Konut alırken nasıl bir yol izlemeliyim? Soru Merhaba Tebernüş Bey. Ankara'da sitede uygun bir bedelle kirada ikamet etmekteyim. 350 bin kadar nakitim var. 700 bin kadar da konut kredisi çekebiliyorum. Oturduğum muhitte ev fiyatları çok arttı. Yaklaşık 400-450 bin liralık aracımı sattığım halde içime sinecek bir ev bulmakta zorlanıyorum. Ancak aracımı satmadan elimdeki nakit ve kredi ile satın alabileceğim, 25-30 yıllık ve sitede olmayan ama içi yapılı evleri satın alabiliyorum. Ayrıca bu bahsettiğim evlerin ileride kentsel dönüşüme girme ihtimalinin de olduğu söyleniyor. Sizlere sorum; elde avuçta ne varsa satıp, 100-200 bin lira kadar altın, dolar karşılığında borçlanarak sitede ev alıp oturmak mı yoksa aracımı satmadan ve kimseden borç almadan bahsettiğim eski evi satın almak mı daha mantıklı olur? Eski evi alırsam oturmayıp kiraya vermeyi veya boş bırakmayı düşünüyorum. Kredi ve borçlarımın yükü azalmadan tekrar araba almam da zor görünüyor. Açıkçası ne yapmam gerektiği konusunda kararsızım. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim. Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı. 21 Haziran 2022 1758 Mustafa Kara 702 Kişi okudu

dükkan sahibi beni çıkarmak istiyor