8zQkI. Ahmet TOK / İç Denetçi / SMMMDamga Vergisi kanununa göre sadece ihale kararları ve ihale sözleşmeleri vergiye tabi iken ilaveten kamu idarelerince bu karar ve sözleşme gereği yapılan ödemeler sırasında da Damga Vergisi kesintisi yapılmaktadır. Yani ihale üzerinde kalan bir kişi önce ihale kararına ilişkin binde oranında, daha sonra sözleşme üzerinden binde oranında, daha sonra da ödemeler sırasında aynı ihaleye ilişkin bedel üzerinden binde oranında üçüncü kez Damga Vergisi ödüyor. İhaleyi kazanan üzerindeki toplam damga vergisi yükü binde başka bir ifadeyle yüzde Yani TL'lik bir ihalenin damga vergisi maliyeti TL iken TL'lik ihalenin ise bu uygulaması ihale usulü alımlarda olduğu kadar ihalesiz alımlarda da söz konusu. Bilindiği gibi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22'inci maddesi kamu idarelerine istisnai hallerde ihalesiz doğrudan mal veya hizmet satın alma yetkisi vermektedir. Kanuni ifadesiyle "doğrudan temin usulü". Bu usulde mal veya hizmet alımı için ihaleye çıkma veya sözleşme yapma idarenin takdirindedir. Herhangi bir ihale kararı veya sözleşme yapılmamış alımlarda bile kamu kurumları ödeme esnasında Damga Vergisi Kanunu'na ekli 1 sayılı tablonun IV/1-a hükmüne istinaden ödeme emri belgesi veya fatura üzerinden Damga Vergisi kesintisi düzenleme ne diyor?Öncelikle Damga Vergisi'nin konusuna bakmak lazım. Bu da kanunun 1'inci maddesinde tanımlanmış. Buna göre Damga Vergisi'nin konusu kanuna ekli 1 sayılı tablodaki kağıtlardır. Kağıt ifadesinden anlamamız gerekenin ne olduğuna ise maddenin hemen devamında açıklık getiriliyor"Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan Değişik 5228/59-4/a md. Yürürlük belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder."Damga Vergisi'ne tabii kağıtları düzenleyen kanuna ekli 1 sayılı tablonun I'inci bölümü akitlerle ilgili kağıtları düzenlemiştir. Buna göre belli parayı ihtiva eden mukavelenameler yani sözleşmeler binde oranında Damga Vergisi'ne tabidir. Dolayısıyla ihale sözleşmeleri de bu hüküm kapsamında Damga Vergisi'ne tabidir. Bu arada unutmadan söyleyelim. Damga Vergisi Kanunu'nun 3'üncü maddesine göre Damga Vergisi'nin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Dolayısıyla sözleşmeye imza atan her iki taraf da binde oranındaki vergiyi birlikte ödemekle yükümlü. Ancak maddenin devamında, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisi'ni kişiler öder hükmü gereğince binde oranındaki verginin tamamını kişiler üzere ihale sözleşmesi yapılmadan önce bir komisyon kurulup ihale kararı alınır. İşte bu ihale kararı da kanuna ekli 1 sayılı tablonun "kararlar ve mazbatalar" başlıklı II'nci. Bölümünün 2'inci fıkrasına göre binde oranında Damga Vergisi'ne kadar bir sorun yok. Yasa gayet açık ve net. Sıkıntı bundan sonra başlamakta. Bilindiği üzere ihale üzerinde kalan kişi yaptığı işin istihkakını kesmiş olduğu faturaya istinaden talep eder. İşte kamu kurumları kesilen bu fatura üzerinden de Damga Vergisi kesintisi yapmaktadır ki bizce bu aşamada yapılan kesintinin hiçbir hukukiliği bulunmamaktadır. Kanunda faturalar üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılacağına dair açık bir hüküm bu kesintiyi yapanların dayanak noktası kanuna ekli 1 sayılı tablonun "makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı IV. bölümünün 1/a fıkrası. Fıkra aynen aşağıdaki gibi"Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler avans olarak yapılanlar dahil nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar" binde buradan ihale karar ve sözleşmesinden sonra birde fatura karşılığı yapılan ödemelerden Damga Vergisi kesintisi yapılması gerekliliği anlaşılıyor mu?Aslında ifade tam açık olmamakla birlikte içinde fatura ibaresinin geçmediği kesin. Buna karşılık faturayı ve faturaya istinaden idarece düzenlenen ödeme emri belgesini, maddede aynen geçtiği şekliyle "ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar" olarak dikkate alabilir miyiz?Konuya 44 Seri Damga Vergisi Genel Tebliği biraz olsun ışık tutmakta. Tebliğ, ihale karar ve sözleşmeleri dışında fatura, ödeme emri belgesi veya mal veya hizmet alımı karşılığı düzenlenen diğer belgeler üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılamayacağı yönünde hüküm içeriyor. Söz konusu tebliğin "İdarelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22'nci maddesi gereğince yaptıkları alımlar nedeniyle düzenlenen kağıtlara ilişkin Damga Vergisi uygulaması" başlıklı 5'inci bölümünde "idarelerin 4734 sayılı Kanunun 22'nci maddesi kapsamında yapacakları alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmesi halinde bu sözleşmenin, idarelerce kurulacak ihale komisyonlarınca bir ihale kararının alınması halinde bu kararın, Damga Vergisi'ne tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, söz konusu alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmemesi ve ihale komisyonları kurularak bir ihale kararının alınmaması halinde ise Damga Vergisi'nin aranılmayacağı tabiidir" açıklaması yer ne kadar tebliğ 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22'inci maddesinde düzenlenen "doğrudan temin" usulüne yönelik açıklamada bulunmuş olsa da aslında açıklama diğer ihale usullerine de gönderme yapmaktadır. Tebliğin sadece doğrudan teminden bahsetmiş olması bu usulün kamu alımlarında istisnai bir satın alma usulü olması ve ancak özel hallerde düşük tutarlı alım ise, alınacak mal veya hizmet piyasada tekel niteliğine sahipse vs başvurulması ve idareye ihaleye çıkıp çıkmama konusunda takdir hakkı tanımasındandır. Başka bir ifadeyle idare doğrudan temin usulünde ihale veya sözleşme yapmadan da alım yapma yetkisine sahiptir. Bu nedenle eğer idare takdir yetkisini kullanmayıp alımı ihale usulüyle gerçekleştirirse o zaman diğer ihalelerde olduğu gibi alınan ihale kararı veya yapılan sözleşme üzerinden Damga Vergisi hesaplanması gerekecek, ancak eğer ihalesiz, doğrudan temin edilmesi halinde ise kesinlikle Damga Vergisi bir husus ise eğer yasa koyucu faturalar veya ödeme emri belgeleri üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılmasını istemiş olsaydı makbuz veya kağıt ibaresiyle yetinmez "faturalar" diye özellikle işleri ve hakediş raporlarına ilişkin özellikli durumBilindiği üzere yapım işleri yüksek bütçe gerektiren, birden fazla yıla taşabilen inşaat ve onarım işleridir. Bu işlerde ödemenin tamamının işin başlangıcında yapılması ihale eden açısından, işin bitiminde ödenmesi ise yüklenici-müteahhit açısından büyük sakıncalar doğurmaktadır. İşte bu yüzden işin tamamının bitirilmesi beklenmeden peyderpey gerçekleşen işler karşılığı ara ödemeler söz konusu olabilmektedir. Ara ödemeler hak ediş raporuna istinaden yapılmakta ve hakediş raporları üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılmaktadır. Aynı durum yüksek bütçeli hizmet satın almalar için de geçerli olup bu tür işlerde de ödemeler hakediş raporlarına bağlanmaktadır.1 sayılı tablonun IV/1-a Bölümünde avanslardan Damga Vergisi kesintisi yapılacağı açıkken hakediş raporlarından Damga Vergisi kesileceğine ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak bu konuyla ilgili daha açıklayıcı bir bilgiyi 4 Seri Damga Vergisi Tebliğinde buluyoruz. tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve halen yürürlükte olan söz konusu genel tebliğe göre inşaat onarım işlerinde düzenlenen mukavelelerde, işe başlamadan evvel ödenmesi şart koşulan paraların avans sayılması ve mezkûr paraların ödenmesinde düzenlenen makbuzların vergiye tabi tutulması, mukavelede böyle bir şart yoksa yapılan iş ve görülen hizmet karşılığı ödenecek paralar bir istihkak raporuna müsteniden ödendiği takdirde bunun avans sayılmaması ve Damga Vergisi hesaplanmaması, resmî dairelerce yaptırılan işler mukabili ödenen paralar karşılığında verilen makbuzların her halükârda, 488 sayılı Kanuna bağlı 1 sayılı tablonun "IV. makbuzlar ve diğer kâğıtlar" bölümü gereğince Damga Vergisine tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir. Tebliğden anlaşıldığı kadarıyla resmi dairelerin hakedişe bağlanan işleri Damga Vergine bunun dışında sadece fatura, ödeme emri belgesi veya muayene kabul komisyon tutanağı vb. gibi sadece tek taraflı düzenlenen belgelere istinaden yapılan ve hakediş raporuna bağlanmayan ödemeler esnasında Damga Vergisi hesaplanmaması gerekmektedir. GİB – ÖZELGE Konu Sözleşmeden doğan damga vergisi ile kamu ihale kurum paylarının tek seferde mi gider yazılacağı yoksa satılan malın maliyeti ile mi ilişkilendirileceği İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin alınan ihaleler kapsamında resmi kurumlara akaryakıt teslimlerinde bulunduğu, akaryakıt teslimlerine ilişkin sözleşmelerin imzalandığı yıl ile akaryakıtın teslim edildiği yılın farklı olduğu belirterek, sözleşmelerden doğan damga vergisi, ihale karar damga vergisi ve kamu ihale kurum paylarının ödendikleri takvim yılının gideri olarak tek seferde mi gider yazılacağı yoksa sözleşme kapsamındaki teslimlerin yapıldığı takip eden yıl veya yıllarda bu teslimler oranında satılan malın maliyeti ile mi ilişkilendirileceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükellefin bir hesap dönemi içinde elde ettiği safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, bu kazancın tespitinde de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinin birinci fıkrasında; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 38’inci maddesinde ise; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce; 1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinde de, işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların da safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, bu işlemin miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Dönemsellik, tahakkuk etmiş bir gelir için söz konusudur. Bu esaslar dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet veya tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre, şirketiniz tarafından akaryakıt satışlarına ilişkin olarak düzenlenen sözleşmelerden doğan damga vergisi, ihale karar damga vergisi ve kamu ihale kurum paylarının, teslim edilen akaryakıt maliyetleriyle ilişkilendirilmeksizin ödendikleri dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Kaynak Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 17 Kasım 2016 Tarih 38418978-125[6-16/6]-366088 Sayılı Özelge Yasal Uyarı Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir. TAŞERON SÖZLEŞMELERİNDE DAMGA VERGİSİ Görüntülenme Sayısı 7070 Değerlendir 0 Oy - 0 Yüzde 1 2 3 4 5 Feride Müdavim Üye Mesajlar 3,442 Tarih Jul 2007 Üye no 13 Nerden İZMİR Rep Puanı 16 Mesaj 1 TAŞERON SÖZLEŞMELERİNDE DAMGA VERGİSİ Taşeron sözleşmelerinde damga vergisi Son zamanlarda inşaat firmalarından taşeronlarla yapacakları sözleşmelerin damga vergisine ilişkin çok sayıda soru geliyor. Sorular genel olarak sözleşmelerin bir rakam belirtmeden ihale bedeli üzerinden belli bir indirim yapıldığı, damga vergisinin ne olacağı şeklinde. Bazen küçük bir bilgi veya dikkat büyük vergisel sonuçlara yol açabilir. Ama vergileri aşmak, yani vergiden kaçınmak o kadar kolay değildir. Konunun önemi ve gereği biraz teknik anlatacağım ama başka türlü mümkün değil. Damga Vergisi Kanunu'na ekli I sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir. Bu tablonun 1'inci bölümünde, mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerden belli bir parayı ihtiva edenlerin binde oranında vergiye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Belli parayı içermeyen sözleşmelerde damga pulu kaldırılırken, 2004 yılında vergi dışına çıkarıldı, yani vergiye tabi değil. Sorun da burada. Ya binde oranında vergi ödenecek ya da hiç vergi ödenmeyecek. Taşeron sözleşmeleri genelde büyük işler için yapılıyor, vergi de yüksek oluyor. Örneğin, 10 milyon liralık bir işte damga vergisi 75 bin lira. Taraflardan biri devlet olmadığı için bu vergiyi iki taraf da ayrı ayrı öder. İhale bedeli üzerinden indirim Kanunun 10'uncu maddesinde, 'belli para teriminin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı' ifade edeceği, kurala bağlanmıştır. Bir kağıdın, nispi oranda vergilendirilmesi için işlem bedelinin kağıtta açıkça belirtilmiş olması veya bu bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamlar kağıtta yer almalıdır. Kağıtta atıf yapılan belge veya bilgiler kağıdın parçası sayılır. Bu nedenle kağıtta yazılı metinde bedel yazılmamış olsa bile, bir başka yerde belirlenmiş bedele atıf yapılırsa o bedel bu kağıtta yazılı bedel olarak kabul edilir. Taşeron sözleşmelerinde de eğer yukarıda belirttiğimiz şekilde ihale bedeli üzerinden belli bir indirim yapılacağı şeklinde ifade yer alırsa, ihale bedeline indirim uygulandıktan sonraki rakam sözleşmede yer alan belli paradır. Bu nedenle nispi oranda damga vergisine tabidir ve bu bedel üzerinden vergi hesaplanır. Danıştay 7. Dairesi de tarih ve E2001/3798, K2004/2405 sayılı kararında metrekaresi belli olan işe Bayındırlık Bakanlığı'nın belirlediği yapı birim maliyet fiyatlarının uygulanacağı şeklindeki sözleşmenin üzerinde para yazılmamakla birlikte atıf yapılan fiyatlar üzerinden hesaplanabileceği için nispi oranda vergiye tabi olduğuna karar vermiştir. NOT KEY hesaplarından paranın ne zaman ve kaç lira olarak alınacağı ile ilgili çok soru gelmeye başladı. Bu paralar en erken bir yıl sonra ödenecek. Ömrümüz vefa ederse o zaman yeniden ele alırız. Şimdilik o konuyu kapattık Feride Nihal Tunçsiper 31-07-2007 1236 PM Damga Vergisinin Konusu Nedir? 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde “Bu Kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisine tabi” olduğu hükmüne yer verilmiş olup kanun metnine ekli 1 sayılı tabloda ise; çeşitli Mukavelenameler Sözleşmeler, Kira Sözleşmeleri, Kefaletler, Teminatlar, İhale Kararları, Resmi daire ve/ veya bankalara ibraz edilen Bilançolar ile İşletme hesabı özetleri, Beyannameler ve Makbuzlar sıralanarak bu kalemlerin her biri için uygulanacak vergi oranlarına ayrıca yer verilmiştir. Örneğin; Normal bir sözleşme için sözleşme bedeline uygulanacak damga vergisi oranı binde 9,48 iken, kira sözleşmesi için bu oran binde 1,89 olarak belirlenmiştir. Kanunun ilk maddesinde bahsi geçen kağıt teriminden anlaşılması gereken, herhangi bir konuda bir durumu belli etmek veya ispatlamak amacıyla yazıp imzalanan belgedir. Bu yazımızda daha çok Mukavelename ile Kefalet şerhi üzerinde durarak Damga Vergisinin hesaplanmasına dair özellik arz eden hususlara değineceğiz. Bilindiği gibi 6098 sayılı Borçlar Kanununun 26’ ncı maddesinde sözleşme serbestisi düzenlenmiş olup “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” hükmüne yer verilmiştir. Yine Anayasamızın 48. maddesinde de “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir” hükmüne yer verilmiştir. Bu bağlamda taraflar ahlaka, adaba, hukuka ve kişilik haklarına aykırı olmamak şartıyla, istediği alanda/konuda karşılıklı irade beyanı ile sözleşme yapabileceklerdir. Tarafların herhangi bir konuda sözleşme yapmalarının nedeni yaptırdıkları iş ya işlemlere hukuki güvence kazandırmak istemelerindendir. Sözleşmedeki şartlara aykırı davranıldığı takdirde mahkemede ya da icra dairelerinde sözleşmenin dayanak belge olarak sunulabilmesi için karşılıklı tanzim ettikleri bu sözleşmelerin resmi nitelik kazanması gerekmektedir. İşte bu resmiyet ancak sözleşmeye ait damga vergisinin tahakkuku/ödenmesi ile mümkündür. 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 26’ ncı maddesinde “Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.” hükmüne yer verilerek resmi dairelerin ve burada çalışan memurların önlerine gelen sözleşmelere/kağıtlara ait damga vergisini aramadan işlem tesis edemeyeceğini, öncelikle damga vergisinin ödenme şartını arayacağını belirtilmiştir. Damga Vergisini Mükellefi Kimlerdir? Damga vergisinin mükellefi sözleşmede imzası bulunanlardır. Sözleşmede imzası bulunanlar damga vergisinin ödenmesi yönünde müteselsilen sorumludurlar. Vergi Dairesi sözleşmede imzası bulunan taraflardan herhangi birisinden yada tamamından damga vergisini tahsil edebilmektedir; zira mezkur kanunun 24’ üncü maddesinde “… birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Yalnız şunu belirtmek gerekir ki resmi daireler ile kişiler arasında imzalanan kağıtlara ait damga vergisinin mükellefi kişilerdir. Dolayısıyla tanzim edilen kağıtlarda mezkur kanunun 8. maddesinde bahsi geçen resmi idarelerin genel ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler imzası varsa bu kurumlar damga vergisini ödemekle sorumlu tutulamayacaktır. Örneğin; Kırıkkale Üniversitesi’ ile taşeron şirket olan Güvenlik Ltd. Şti.’ arasında imzalanan sözleşmede damga vergisi Güvenlik Ltd. Şti’nden aranır. Çünkü Üniversiteler 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında Özel Bütçeli idareler arasında sayılmıştır. Genel ve Özel bütçeli idareler için 5018 sayılı kanuna ekli listeye bkz. Mukavelenamelerin Sözleşmelerin birden fazla nüshalı olması ve Sözleşmelerde kefalet’ şerhinin bulunması durumunda Damga Vergisi nasıl hesaplanır? a Nüsha& Suret/fotokopi ayrımı Konu ile ilgili olarak 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 5’inci maddesinde düzenleme yapılarak 6728 sayılı kanunun 23 üncü maddesiyle değişen cümle;Yürürlük nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir. Konuyu daha iyi anlamak için “Nüsha” ve “Suret” ayrımını açıklığa kavuşturmak yararlı olacaktır. Şöyle ki; nüsha; bir kağıdın birden çok defa düzenlenmesi ve her kağıdın ayrıca ıslak imza/e-imza ile imzalanmasıdır. Suret ise aslı gibi olan ve aslının fotokopisi diyebileceğimiz yetkili kişinin aslı gibidir kaşesini/imzasını taşıyan, taraflarca ayrıca imzalanmayan kağıttır. Dolayısıyla tarihinden itibaren imzalanan birden çok nüshalı nispi vergiye tabi sözleşmelerde sadece tek nüsha üzerinden damga vergisi hesaplanacak, maktu kağıtlarda ise her bir nüsha için ayrı ayrı ve aynı oranda damga vergisi hesaplanacaktır. Konu ile ilgili olarak yayımlanan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın tarih ve 19 sayılı Damga Vergisi Sirküsünde; “…mezkur kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı şartları haiz kâğıtların resmi dairelere ibraz edilecek suretleri’ maktu damga vergisine tabibidir.” hükmüne yer verilmiş olup resmi dairelere ibraz edilen suret/fotokopi için maktu damga vergisi tutarı 0,80 TL olarak belirlenmiştir. Örneğin; Resmi idarelere ibraz edilen Bir kira sözleşmesinin fotokopisi için, velev ki nispi tutarlı bir sözleşme olsun, maktu oranda damga vergisi tahsil edilmesi gerekmektedir. b Kefaletli Adi ve Müteselsil KefilliKira Sözleşmeleri 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde “Bir kağıtta biribirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların herbirinden ayrı ayrı vergi alınır. Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.” hükmüne yer vermiştir. Örneğin bir sözleşme içeriğinde hem kira ile ilgili hem de kiradaki gayrımenkulün onarımı ile ilgili hükümlere yer verilerek bedel belirlenmiş ise birbirinden bağımsız olan farklı iki akit için ayrı ayrı damga vergisi alınacaktır. Başta da bahsettiğimiz gibi kira sözleşmeleri, sözleşme süresi baz alınarak kira bedeli üzerinden binde oranında damga vergisine tabidir. Kefalet şerhi için damga vergisi oranı ise binde Oranlar ile ilgili detaylı bilgi için Bu Kanuna ekli 1 sayılı tabloya bkz. Bazı kira sözleşmelerinde tarafların tercihine göre kefilin de imzası olabilmektedir. Dolayısıyla kefilli olarak düzenlenen kira sözleşmelerinde damga vergisi hesaplanırken kira bedeline farklı oranlar uygulanarak Damga Vergisi hesaplanacaktır. Şayet Kira sözleşmesinde tarafların yanında “Müteselsil Kefil” ya da “Müşterek borçlu” şerhi ile kefilin’ de imzası bulunuyorsa kira bedeli binde oranında damga vergisi ile çarpılarak hesaplanacaktır. Buradaki kira sözleşmesi için ayrıca binde oranı uygulanmayacaktır; çünkü “Müteselsil Kefil” ya da “Müşterek borçlu” şerhi kiralama işleminden doğmuştur dolayısıyla birbirine bağlı ve bir asıldan doğma olan işlemlerde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren işlem üzerinden alınır ki bu durumda en yüksek vergi alınması gerektiren işlem binde oranlı kefalet şerhidir. Eğer ki kira sözleşmesinde sadece “kefil” ya da “adi kefil” şerhi varsa bu durumda toplam kira tutarı üzerinden “adi kefil” için ayrı binde9,48 ve kira sözleşmesi için ayrı binde1,89 olmak üzere toplamda binde 11,37 oranı uygulanarak damga vergisinin hesaplanması gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin diğer sözleşmeler için de bu geçerlidir tanzim tarihini izleyen 15 gün içerisinde Damga Vergisinin beyan edilip ödenmesi gerekmektedir, aksi durumda Vergi Dairesince her geçen gün için gecikme zammı/faizi da tahsil edilerek cezalı tarhiyat yapılacaktır. Ancak Sürekli Damga Vergisi mükellefiyet kaydı olan mükellefler bu ay içerisinde tanzim ettikleri sözleşmelere ait damga vergisini izleyen ayın 23’üne kadar beyan edip 26’sına kadar ödeyebilmektedir. Örneğin Bankalar ya da Anonim Şirketlerin zorunlu olarak sürekli damga vergisi mükellefiyet kaydı açtırmaları ve bir ay içinde yaptıkları sözleşme vs ait damga vergisini izleyen ayın 26’sına kadar beyan edip ödemesi gerekmektedir. Not Sürekli Damga Vergisinde beyan ve ödeme süresinin tarih ve 115 Vergi Usul Kanunu VUK sirküsü ile 26’sı olarak belirlendiği unutulmamalıdır. Örnek Bay A İş yerini tarihinde X Ltd. Şti’ye 5 yıllığına yıllık Net TL karşılığında kiraya vermiştir. Kira sözleşmesinde “Adi Kefil” şerhi ile Bay B’nin de imzası bulunmaktadır. Bu durumda damga vergisi nasıl hesaplanır? Tarafların Sürekli Damga Vergisi Mükellefiyet Kaydının bulunmadığı varsayılacaktır Formül= [Brüt yıllık Kira bedeli x oran] x yıl sayısı. Brüt kira hesaplama = yıllık net kira/0,80 şeklinde hesaplanabilir. Brüt Kira = 0,80 = TL x 5 Yıl = TL x binde = 852,75 TL damga vergisinin tarihine kadar Vergi Dairesine beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Adi kefilli Kefalet için binde 9,48 +Kira Sözleşmesi için binde 1,89 olmak üzere toplamda 11,37 oranı uygulanmıştır. Damga Vergisinden İstisna Olan Bazı Kira Sözleşmeleri Damga Vergisinden istisna olan akit ve kağıtların yer aldığı mezkur kanununa ekli 2 tabloya da kısaca değinmekte yarar var. Bazı sözleşme ve kağıtlar Damga vergisinden istisna edilmiştir. Konumuzla ilgili olan bir kaç tane istisnayı şöyle sıralayabiliriz Sabit istihsalüretim araçlarına ait kira mukavelenameleri. Dernek ve vakıflarca yerleşim yeri, gerçek kişilerce mesken olarak kullanılmak üzere kiralanan ve iktisadî işletmelere dahil olmayan taşınmazlara ilişkin kira mukavelenameleri ile bu mukavelenameler üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar. Gelir vergisinden muaf esnaf, muaf serbest meslek erbabı ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından işyeri olarak kullanılmak üzere kiralanan ve iktisadî işletmelere dahil olmayan taşınmazlara ilişkin kira mukavelenameleri ile bu mukavelenameler üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar. Örneğin; Basit Usule tabi olan bir mükellefe iş yerini kiraya veren Bay A’dan ya da Basit usul mükellefinden sözleşmenin damga vergisi aranmayacaktır. Yin konut kira sözleşmelerinden de damga vergisi alınmayacaktır. Sonuç Belli bir durumu ispat etmesi ve hukuki açıdan delil olma niteliğini taşıması bakımından sözleşmelerin resmiyet kazanabilmesi için, sözleşmenin tanzim tarihini izleyen 15 onbeş gün içerisinde yetkili Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurarak sözleşmeye ait damga vergisinin yatırılması tarafların ilerleyen zamanlarda hukuki ve vergisel yönden mağduriyet yaşamasının önüne geçecektir. İki tarafın imzasını taşıyan Kira sözleşmelerinde kira bedeli üzerinden binde 1,89 oranında; tarafların yanında kefilin de imzasının bulunması durumunda binde 11,37 oranında; müteselsil kefilli kira sözleşmelerinde ise binde 9,48 oranında damga vergisi tahsil edilecektir. Kaynakça 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu 6098 sayılı Borçlar Kanunu 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu tarih ve 19 sayılı Damga Vergisi Sirküleri tarih ve 115 VUK Sirküleri Kaynak

sözleşme damga vergisi muhasebe kaydı