TGhH.
Geçtiğimiz haftalarda kullanıma açılan "soy ağacı sorgulama sistemi" yoğun bir şekilde kullanılmaya devam ediliyor. Birçok kişi tarafından elde edilen bilgiler goy goy malzemesi olarak kullanılsa da bazı yurttaşlar kökenlerinin bildiklerinden farklı olduğunu gördü. Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerden geldiğini öğrenen yurttaşlar, çifte vatandaşlık için harekete geçti. Türkiye gazetesinden Ebru Karatosun'un haberine göre, "soy ağacı sorgulama sistemi" ile göçmen olduğunu öğrenen yurttaşlar çifte vatandaşlık için harekete geçti. Mübadale anlaşması sebebiyle Yunanistan'dan geldiklerini öğrenen yurttaşlar herhangi bir başvuruda bulunamazken Bulgaristan, Bosna-Hersek, Makedonya ve Romanya'nın çifte vatandaşlık verdiği belirlendi. Bunun yanı sıra atalarında "Yunanistan kimliği" olan kişilerin vatandaşlık alabileceği de belirtildi. Çifte vatandaşlık almak isteyen kişilerin, şahsen ya da bu işi yapan hukuk büroları aracılığıyla ülkelerin Adalet, Dışişleri ya da İçişleri Bakanlıkları'na veya konsolosluklarına başvurması gerekiyor. Bununla birlikte başvuru belgelerinin tercüme edilmiş ve noter tarafından onaylanmış olması isteniyor. Bulgaristan göçmeni olduğunu öğrenen kişilerin Bulgaristan Adalet Bakanlığı’na bağlı çalışan, Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapmalarının gerektiği Romen ve Boşnak olduğunu öğrenen vatandaşlar ise Bosna Hersek ile Romanya vatandaşlığı alabilmeleri için bu durumu kanıtlayan belgelerle ilgili konsolosluklara başvuracaklar. Makedonya vatandaşlığına başvurmak isteyenler ise gerekli evrakları tamamladıktan sonra İçişleri Bakanlığı’na başvuru yapabiliyor. Vatandaşlık başvurusu reddedilen kişilerin, ilgili ülkede dava açma hakkı var. Bu kişilerin uluslararası platformlarda ya da Türkiye’de dava açma hakları bulunmuyor.
Sabah Gazetesi yazarı Tarihçi Erhan Afyoncu, 'soyunu bilmek isteyenlere rehber' yazısında bu konuyla ilgili bilgiler ERHAN AFYONCU'NUN O YAZISIE-devlet üzerinden alt-üst soy sorgulama sisteminin açılması Türkiye için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu bilgilere ulaştıktan sonra ailenin köklerini daha eskiye indirmek arşivlerde profesyonel ve uzun soluklu bir araştırma isterSon yıllarda insanlar kendilerinin nereden geldiklerini, soylarının nereye dayandığını daha fazla merak etmeye soy tarihi araştırmaları Avrupa'da olduğu gibi gelişmiş araştırmak isteyen kişi ilk önce nüfus ve vatandaşlık hizmetleri genel müdürlüğünün alt-üst soy sorgulama sistemine müracaat ederek dedeleriyle ilgili ilk bilgilere ulaşabilir. Bazı nüfus müdürlüklerindeki kayıtlar 1800'lere kadar inmektedir. Ancak bu her nüfus müdürlüğü için geçerli değildir. Bu yüzden benim soyum eskilere gitmiyor diye vesveseye kapılmamak büyüklerinden ailenin geçmişiyle ilgili bilgilerin toplanması da büyük önem ailenin geçmişini bilenler azalmaktadır ve bu bilgiler kayıt altına da gerekli malumat öğrenildikten ve alt-üst soy sorgulamadan bilgiler alındıktan sonra arşivlere müracaat ederek daha gerilere gidilebilir. Ancak bu profesyonel bir araştırma gerekir. Eski yazı ve arşivlerin sistemini bilmeyenler bu araştırmayı DEFTERLERİSoy tarihi araştırmaları için ilk olarak nüfus defterlerine bakmak gerekir. II. Mahmud'un emriyle 1831'de tutulmaya başlayan nüfus defterlerinin ilk sayımları Osmanlı Arşivi'ndedir. 1880'den sonraki defterler ve arada tutulan vukuat kayıtları ise Nüfus Genel Müdürlüğü Arşivi'ndedir. Bu defterleri destekleyecek diğer kayıtlar ise Osmanlı Arşivi'nde bulunan ve 19. yüzyılın ortalarına ait olan Temettuat 1800'lerde yaşadığı yer belli ise nüfus defterlerinden hareket etmeliyiz. Son yıllarda Osmanlı döneminde yapılmış nüfus sayımları özellikle belediyelerin ve valiliklerin destekleriyle yayınlanmaya Aksaray, Amasya, Balıkesir, Bayburt, Bursa, Çorum, Düzce, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Mardin, Rize, Samsun, Trabzon, Van, Görele, Tirebolu, Yusufeli, Ünye, Harşit, Şebinkarahisar, Yakacık-Akşehir-i Abad-Suşehri, Giresun, Besni, Gölköy, Payas, Siverek, Pazar, Ardeşen, Sürmene, Zara, Keşap, Körfez, Kavak, Pötürge, Arhavi- Hopa, İspir, Sincanlı, Çamardı, Maçka, Talas, Beyşehir, Yalvaç, Of, Çardak, Çıldır, Bayat, Bozdoğan- Nazilli, Köyceğiz, Bucak-Kızılkaya, Türkeli, Beykoz, Kartal ve Safranbolu'nun nüfus sayımları yayınlandı veya tez olarak il ve ilçenin nüfus defterleri de DEFTERLERİNüfus defterlerinde bilgi bulunduktan sonra geriye doğru kayıt takip etmek ailenin belirgin bir vasfı yoksa oldukça zordur. 17. ve 18. yüzyıllar için şahıs vergisini ihtiva eden Avarız defterlerinin incelenmesi yüzyıllar için ise tahrir defterlerine bakmak gerekir. Tahrir defterleri bir bölgede yaşayan hane reisi erkeklerinden, bekâr erkeklere, dul kadınlardan, vergiden muaf olanlar ile yaşlı olup vergi veremeyecek durumda olanlara kadar o bölgede yaşayanları tek tek ve Müslüman olmayanlar ayrı ayrı kaydedilmiştir. Bazı bölgelerde etnik köken de bölgede yaylak kışlak hayatı yaşayan Türkmen Yörük aşiretleri de tek tek defterlere defterleri İstanbul'da Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde ve Ankara'da Tapu-Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'nde bu defterlerde aile lakapları yazılmadığı, şahıslar sadece baba isimleriyle kaydedildiği için bağlantıyı kurmak oldukça ailelerin soyu nasıl araştırılır?Osmanlı'nın küçülmesiyle birlikte Balkanlar'dan Kafkaslar'dan, Kırım'dan, Arap ülkelerinden, Adalar'dan birçok kişi Türkiye'ye göçetti. Özellikle, 1878, 1912 ve 1923'ten sonra çok yoğun göçler yüzden nüfus genel müdürlüğünün arşivinde bulunan kayıtlar muhacirlerin geldiği yere kaydolmasıyla başlamaktadır. Bu kayıtlarda gelen kişinin doğduğu yer olduğu için muhacir kökenli olanlarımız dedelerinin nereden geldiğini konuda ilk olarak Bilal Şimşir, Nedim İpek, Ahmet Halaçoğlu, Muammer Demirel, Faruk Kocacık, Ferhat Berber, Abdullah Saydam, Süleyman Erkan, Hayati Bice, Mehmet Demirtaş, Derya Serin Paşaoğlu, Hakan Kırımlı, Sedat Kanat ve Tufan Gündüz gibi araştırmacıların eserlerini incelemek gerekir. Daha sonra Osmanlı ve cumhuriyet arşivlerindeki kayıtlarla bağlantı kurulabilirse daha geriye gidebilir. Örneğin mübadele ile gelenler Cumhuriyet Arşivi'ndeki tasfiye talepnamelerine bakarlarsa ailelerinin Yunanistan'dan hangi köyden geldiğini öğrenebilirler. Köyü öğrendikten sonra da Osmanlı arşivindeki nüfus defterlerinden ailenin 1830'lardaki durumunu tespit ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün büyük hizmetiYıllardır hem ders verirken, hem televizyonda, hem de konferanslarda en sık karşılaştığım soru "dedelerimi nasıl bulurum"du. Bu işin ilk adımı herkesin kendi kayıtlı bulunduğu yerlerdeki nüfus müdürlüklerinden üst soylarını istemeleriydi. Ancak bazı istisnalar dışında genelde nüfus müdürlükleri bu bilgiyi vermiyorlardı. Bu yüzden de insanlar kulaktan dolma dedikodularla hareket ediyor ve İçişleri Bakanlığı çok doğru bir karar vererek alt-üst soy sorgulama hizmetini başlattı. Aşırı talep yüzünden sistem kilitlendi. Ancak bakanlık meydana gelen teknik sıkıntıları kısa sürede halledilip, sorgulamayı tekrar işler hale getirdi. Ardından da birkaç gün içerisinde 11 milyondan fazla kişi ailesiyle ilgili bilgi aldı. Bu yüzden İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'ya, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce'ye ve Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürü Sinan Güner'e bir tarihçi olarak teşekkür ediyorum. Bu bilgilendirme İçişleri Bakanlığı'nın çok önemli bir hizmetidir. Yalan, yanlış ve maksatlı olarak insanlarımızın ataları konusunda kafasını karıştıranların verdiği kasıtlı bilgilerin önüne bu suretle sonra yapılacak iş sistemdeki bilgilerin eski defterler kullanılarak genişletilmesi lakapların sisteme yüklenmesi ve aksaklık görülenlerin yer isimleri, ölüm tarihleri çok önemli sistemi Türk milletinin kullanımına sunan Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün bu işi de yapacağına inanıyoruz.
“Orda bir köy var, uzakta,O köy bizim de, tozmasak daO köy bizim köyümüzdür” derken Ahmet Kutsi Tecer hangi köylerden bahsetmiş bilmiyorum. Ancak ben Yunanistanın Batı Trakya Bölgesi’ndeki Türk köylerini gezerken şairin bu dizeleri aklıma gitmiyor, gezmiyoruz ama Batı Trakya’da Türkçe konuşan soydaşlarımız Anadolu’daki gibi hayatlarını Yunanistan’ın çeşitli baskılarına rağmen devam ettiriyor. Birçoğumuzun da soy ağacına bakıldığında buralardan geldiği aşikar. Nitekim e-devlet sitesinde soy ağacı sorgulama özelliği çıkınca birçok okurum dedelerinin Yunanistan’daki köylerini bulmak için benimle iletişim kurmaya çalıştı. Açıkçası bu yazımda Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesini gezerken keşfettiğim kadarını yazdım. Ancak dedelerinizin köyü hakkında soruları olanları bloğun altına yorum yazmaya davet ediyorum. Bölgede yaşayan ve Yunanistan’daki Türk köyleri hakkında bilgi sahibi olan Niyazi Bey bu sorulara sağolsun cevap hesabımı takip edin –>cokgezenadamYunanistan Batı Trakya’daki Soydaşlarımız Hakkında Bilgiler1923 yılında Lozan Antlaşması sonrasında Türkiye ile Yunanistan din temel alınarak bir nüfus mübadelesi gerçekleştirdi. Anadolu’da yaşayan 1,2 milyon Ortodoks Rum, Yunanistan’a, Yunanistan’da yaşayan yaklaşık 500 bin Türk de Türkiye’ye zorunlu göç ettiler. İstanbul, Bozcaada ve Gökçeada’da oturan Rumlar bu mübadeleden muaf tutulmuş. Onlara karşılık olarak da Batı Trakya’da yaşayan Türkler topraklarında Milliyetçi Yunanlar Türk ŞehirlerineBugün burada yaşayan Türkler hem geçmişte hem de bugün Yunanistan’da zorluklarla karşı karşıyalar. Zamanında Türk şehri olarak bilinen Dedeağaç Alexandrapolis, Gümülcine Komotini, İskeçe Xanthi ve Kavala gibi şehirlere Yunanistan’ın en milliyetçi nüfusu kaydırılmış. Türk köylerinin olduğu bölgelerin birçoğuna yıllarca giriş ve çıkış kapatılmış. Bir nevi ülke içinde olarak da soydaşlarımızın büyümesine genel de pek de imkan verilmiyor. Bunun en acı örneklerinden biri de Yassıköy’de yaşanmış. Bölge Kuzey yarımkürede Kaliforniya’dan sonra en erken kiraz veren ağaçlara sahip. Bu açıdan dünyanın en değerli kirazlarından. Ancak buradaki kirazlar genellikle soydaşlarımıza ait. Nitekim Yunan Hükümeti Dimokritos Üniversitesi inşaatı için bu kirazlıklardan 6 bin dönümü komik rakamlara istimlak ediyor ve sonra da sadece 500 dönümünü Köylerindeki Camiiler ve Hatim TörenleriBasaykova Köyü hatim töreniSoydaşlara yapılan baskılar sadece ekonomik değil. Bölgedeki soydaşlarımız oldukça mütedeyyin bir hayat yaşıyor. Camiler onların kimliklerini korudukları alanlar. Birçok camiiye girdiğinizde her yer ay yıldız. Hatta Kireççiler Camii kırmızı beyaz minaresi ile Türk kimliğini vurguluyor. Bu camiilerde imamlar halk tarafından tutuluyor ve maaşı ödeniyor. Türkiye’nin tanıdığı Gümülcine ve İskeçe Müftüleri’ne bağlılar. Yunanistan ise kendi müftülerini atamış ve bu müftüleri tanımıyor. Hatta bu müftüleri Türk camiilerini cezalandırmak için bu camiler çocukların hem dini hem de milli eğitimi aldıkları önemli kurumlar. Her yıl nisan ayından itibaren de bu köylerde bu çocuklar hatim törenleri düzenliyor. Bu törenler tüm köyün katıldığı bir nevi şenlik şeklinde geçiyor. Bu törenlere bölgenin Türk müftüsü, belediye başkanı, milletvekilleri, konsolosluk yetkilileri katılıyor. Hatimi gerçekleştiren çocukların aileleri kurbanlar kestiriyor ve kazanlar dolusu etli pilavlar tüm davetlilere ikram ediliyor. Açıkçası hem geçen yıl hem de bu yıl ikişer farklı köyde hatim törenlerine katıldım. Bir nevi karnaval havasında geçen bu törenlere katılmanızı tavsiye İmam YasasıÖte yandan yıllarca ülkedeki camilere sorunlar çıkartan Yunanistan bugün de camileri ele geçirmek için 240 imam yasası çıkartmış. Türklere izin verin imamlarınızı biz atayalım maaşını da biz verelim diyor. Ancak İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Yunanistan’ın krizden dolayı papaz bile atayamıyorken Türk camiilerine imam atamaya kalkmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Ortodokslar tarafından atanmış camii imamlarının ne kadar mantıklı olduğunu için Eğitim SıkıntıŞu aşamada Türk köyleri Yunanistan tarafından atanması önerilen imamları kabul etmiyor. Zira benzer bir oyuna eğitimde gelmişler. Yunan Hükümeti, azınlık okulları olarak nitelenen Türk okullarına öğretmenleri kendi atamak istemiş. Halk da bunu kabul etmiş. Ancak bugün bu okulların eğitim seviyesi çok gerilemiş. Bugün çocuklarının iyi eğitim alıp, aynı zamanda Yunanistan tarafından asimile edilmesini istemeyenler ufak yaşlarda çocuklarını eğitim için Türkiye’ye gönderiyor, onlardan ayrılmayı göze seçim döneminde Türkler Syriza partisinin iktidara gelmesi ile oldukça mutlu olmuşlardı. Ancak partiler değişse de Türklere olan tutum pek değişmiyor. Syriza Hükümette aşırı sağcı ANEL Partisi ile ortak. Anlaşılan o ki, Syriza ortağına Batı Trakya’yı teslim etmiş. Bunun en belirgin işaretlerinden biri ben oradayken yaşandı. Doğu Makedonya Trakya Eyalet Eğitim Müdürü görevine ANEL Partisi üyesi Panayotis Keramaris Türk Köyleriİşte çok ciddi baskılara maruz kalan soydaşlarımıza arkalarında olduklarımızı hissettirmek için ziyaret etmek, hem onları mutlu edeceği gibi hem de sizler için çok değişik bir tatil deneyimi olabilir. Ben açıkçası son 2 yılda birçok Türk köyünü ziyaret ettim. Bir kısmını daha detaylı şekilde bloğumda bu köylerde insanların çok misafirperver olduğunun altını çizmeliyim. Anadolu’daki Türk köy yaşamını sürdürüyorlar. Belki baskıların da etkisi ile kendilerini çok daha korumuşlar. Tüm yapılan baskılara rağmen belki de dünyanın en sessiz azınlığı. Köylerde en ilginç şeylerden biri ise evlerde bile ikram olarak frappe hazırlanıyor olması. Yaşlı kapalı bir teyze size bir anda frappe ikram köylerde bazen anlamadığınız bir dil konuşuluyor. Bu dili ilk başta ben Yunanca sanmıştım. Ancak bunun Pomakça olduğunu öğrendim. Pomakça Bulgarca’ya benzeyen yazılıda değil ama sözlüde devam eden bir lisan. Yunanistan azınlığı Türk, Pomak ve Roman diye ayırmaya çalışıyor. Ancak benim yaşayarak gözlemlediğim bir gerçek var, kiminle konuşsam herkes kendisini Müslüman-Türk olarak görüyor. Gerisi laf-ı özet şekilde Batı Trakya’da ziyaret ettiğim Yunanistan’daki Türk KöyleriKeçili Köyüİskeçe’ye yaklaşık 6 km uzaklıkta yer alan bir dağ köyü. Eski bir Osmanlı köprüsünden geçerek bol virajlı bir tırmanışla köye ulaşıyorsunuz. Köye ulaşmadan önce yer alan Keçili Restoranefsane bir lezzet durağı. Özellikle de benim gibi etobursanız burası hakkında yazdığım detaylı yazıyı da okumanızı öneririm. Bu köy Çanakkale Savaşı zamanında 34 gencini cepheye göndermiş ve geriye sadece dördü dönebilmiş. Belki sırf ahde vefa için bile buraya uğramaya Köyüİskeçe’nin Mustafçova belediyesine bağlı Basaykova köyüne bir hatim töreni nedeniyle gitti. Burası da biraz tırmanış sonrası ulaştığınız güzel bir KöyüYine iskeçe’nin Mustafçova belediyesine bağlı olan Yassıören Köyü’ne İskeçe Müftüsü Ahmet Mete’nin davetlisi olarak gittik. Kendisi doğma büyüme buralı. Köye oldukça virajlı bir tırmanış sonrası ulaşılıyor. Ben bu tür yollarda otomobil kullanmaktan ayrıca keyif alıyorum. Köye ulaştığınızda ise kendinizi bir an Anadolu’da bir köyde zannediyorsunuz. Ta ki, Yunanca bazı tabelaları görünceye KöyüKireççiler Köyü, gezdiklerim arasında İskeçe’ye en yakın köy idi. Buraya gitmek için virajlı dağ tırmanışlarına gerek yok. Zamanında tütün tacirlerinin yaşadığı tütünü ile meşhur bir köy. O dönemin zenginliği köydeki konaklardan belli oluyor. Burası aynı zamanda Atatürk’ün harf devrimini Batı Trakya’da ilk uygulayan köy. Burası hakkında detaylı bir yazıyı bloğumda Kira MahallesiBurası da yine bol tırmanışlı virajlar sonrasında ulaştığınız bir Türk köyü. Bu köye de geçtiğimiz sene hatim törenleri nedeniyle uğramıştım. Açıkçası yöre halkının geleneksek kıyafetleri de görülmeye değer. Bir an için de olsa 20. yüzyılda olduğunuzu KöyüBu köy Türk köyleri arasında en meşhurlardan biri. Bölgenin en büyük 3. köyü olan Şahin halkı özellikle ticarete kabiliyetleri ile tanınıyor. Bu açıdan Türk köylerinin Kayseri’si olarak nitelenebilir. Buraya da geçen yıl hatim töreni için katılmıştım. Buranın zenginliği hatim töreninden bile anlaşılıyor.
e-Devlet'ten alınmaya başlanan ve aşırı yoğunluktan dolayı geçici olarak durdurulan "alt-üst soy raporu"nun paylaşımı yeniden yapılmaya başlandı. Vatandaşlar, " internet sitesinden talep oluşturarak "Alt-üst soy raporu"nu öğrenebilecek. Vatandaşların belgeyi edinebilmek için talep oluşturmasının ardından ekrana otomatik olarak "Alt-üst soy bilgisi talebiniz alınmıştır. Talep sıranıza göre alt-üst soy bilgileriniz en kısa sürede hazırlanacaktır. Belgeniz oluşturulduğunda doğrulanmış cep telefonu numaranız veya e-posta adresine bilgilendirme yapılacaktır." mesajı geliyor. "Alt-üst soy raporu" sorgulama sayfası kullanıma yeniden açıldı. Bu sabah saat kadar yaklaşık 1 milyon 400 bin belge üretildi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, e-Devlet'ten alınmaya başlanan ve aşırı yoğunluktan dolayı geçici olarak durdurulan "alt-üst soy raporu"nun paylaşımı gece yeniden başladı. "Alt-üst soy raporu"na vatandaşlarca yine yoğun ilgi gösterildi. e-Devlet üzerinden gece kullanıma açıldığı dakikadan itibaren bu sabah kadar 1 milyon 400 bin belge üretildi. Vatandaşlarca saatte yaklaşık 200 bin belge oluşturuldu. Üretilen belgelerde kişilerin yalnızca kendilerine ait alt-üst soy bilgileri yer alıyor. Belgelerde, 6698 Sayılı "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" gereğince kardeşler gibi yan soylarına ait bilgiler ise e-Devlet üzerinden sorgulama nasıl yapılır? Soyağacını öğrenmek isteyenlerin, e-devlet sitesindeki Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bölümü altında yer alan Alt-Üst Soy Bilgisi Sorgulama ekranını açması gerekiyor. Buradaki ekrandan Alt Üst Soy Listesi açılabiliyor. Bu ekrandan ayrıca belge görüntülenmesi de sağlanabiliyor. SOYAĞACI SORGULAMA İÇİN TIKLAYIN... Soyunu merak edenler sistemi kilitlemişti! Türkiye’nin geçtiğimiz hafta en çok konuştuğu konulardan biri Altsoy-Üstsoy Bilgi Sorgulama” Soyağacı uygulamasıydı. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün E-Devlet bünyesinde başlattığı uygulama kapsamında vatandaşlar geçmiş soy bağlarına dair kayıtları görebiliyordu. Uygulama öylesine ilgi gördü ki sistem bir gecede kilitlendi. E-Devlet hizmetinin verildiği adresi yoğunluktan dondu. Gece yarısından sonra bile siteye yoğunluktan girilemedi. Yoğunluk bütün E-Devlet sayfasının tamamını kullanılamaz hale getirince uygulamaya ara verildi. Şimdi bu kayıtları sağlayan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün internet sayfasının altyapısı güçlendirilerek uygulama yeniden hizmete girecek. Çalışmalar devam ediyor. 4 milyon ziyaretçi Sistemi kilitleyen yoğunluğa dair rakamlar da ortaya çıktı. Ulaştırma Bakanlığı’nın ilgili birimindeki kayıtlara göre o gün E-Devlet uygulamasına 4 milyon kullanıcı giriş yaptı. Kayıtlara göre bu rakam daha önceki girişlerin en az 3 veya 4 katı... Zira E-Devlet’in günlük kullanıcı sayısı 1 ile milyon arasında... Siteye giren 4 milyon kişiden sadece 737 bini sistem kilitlenmeden önce Altsoy-Üstsoy sorgulama sayfasına gidebilmiş. Bunların da sadece 310 bini işlemi başarıyla tamamlayıp kayıt alabilmiş... E-DEVLET ŞİFRESİ NE KADAR? Şifre ilk alındığında PTT tarafından işlem masrafı olarak 2 TL tahsil edilmektedir. İlk şifreden sonra herhangi bir nedenle PTT’den alınacak her şifre için ayrıca 4 TL ücret ödenmektedir. Şifre için herhangi bir yıllık ücret söz konusu değildir. Her bir şifre için ödenen ücret bir defaya mahsustur. Ancak, unutma ve kaybolma durumlarında online şifre yenileme hizmetinden yararlanmak yerine PTT’den yeni şifre zarfı alınıyorsa bu ücretin tekrar ödenmesi gerekmektedir. Bu ücret, e-Devlet Kapısına gelir olarak kaydedilmemekte, işlem masrafı olarak PTT tarafından tahsil edilmektedir. E-DEVLET ŞİFRESİ İNTERNET ÜZERİNDEN ALINIYOR MU? Şifreyi, şahsen başvuru ile, üzerinde Kimlik numarasının bulunduğu fotoğraflı kimliğinnüfus cüzdanı, evlilik cüzdanı, pasaport ve ehliyet, avukat kimlik kartı, mavi kart, ikamet tezkeresi, hakim ve savcı kimlik kartları, süresi dolmamış geçerli çalışma izin kartı ibraz edilerek Yurt içinde PTT Merkez müdürlüklerinden veya yetkili şubelerden alınabilir. e-Devlet şifresi yurt dışında Elçilik ve Konsolosluklardan temin edilebilir. Bağlı bulunulan dış temsilciliklerden konuyla ilgili detaylı bilgi alınabilir. Bununla birlikte, mobil imza, elektronik imza veya internet bankacılığı kullanılıyorsa, e-Devlet Kapısına bunlardan biri ile giriş yaptıktan sonra şifre oluşturulabilir. Pilot il olan Bolu’da kullanılan elektronik kimlik kartı ile de adresine giriş yapılabilir ve şifre oluşturulabilir. GÜNLÜK BELİRLİ BİR KOTA AÇILACAK! Habertürk Gazetesi'nden Fatmanur Boylu'ya konuşan İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, e-Devlet alt üst soy ağacı sorgulama için günlük belirli bir kota açılacağı şeklinde sözlere yer verdi. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, böylesine bir yoğunluk beklemediklerini ifade etti. E-DEVLET ALT ÜST SOY AĞACI ÖĞRENME SIRAYA KONACAK! İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner alt üst soy ağacı öğrenme taleplerinin sıraya konulacağı açıklamasını gerçekleştirdi. Yani, e-Devlet alt üst soy ağacı bilgisi sorgulamak için günlük belirli bir kota açılacak, bu kota dolduğu takdirde vatandaşların soy ağacı sorgulama talepleri bir sonraki güne kaydırılacak. BUGÜNLÜK BU KADAR… Vatandaşların sakin olur diye gece saatlerini beklediğini belirten Güner, askıya alınan uygulamayla ilgili “Toplamda 310 bin sorgulama çıktısı verildi. Böyle bir kapasitenin yürütülmesi imkânsız” dedi. Kapasite tespit çalışmaları yapıldığını kaydeden Güner, “Soy sorgulama için günlük belirli bir kota açacağız. Bugün bu kadar’ diyerek ertesi güne aktaracağız” dedi. E-DEVLET ALT ÜST SOY AĞACI HİZMETİNİN AÇILACAĞI TARİH! Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, sistemdeki sorunun giderilmesi için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile birlikte çalışma başlattı. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkili, “Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca çalışma yürütülüyor. Sistemin kapasitesinin yükseltilmesi söz konusu. Şu anda test çalışması yapıyoruz. 'Sistem kilitlenmeden en fazla ne kadar soyağacı sorgulama yapılabilir' konusundaki çalışma sürüyor. En geç bir hafta içinde vatandaşlar yeniden soyağacı sorgulaması yapabilecek. Ancak günlük kota olacak. Kullanıcılardan ricamız, sakin olmaları” dedi. E-DEVLET ALT ÜST SOY AĞACI HİZMETİ NEDEN AÇILDI? İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, Alt-Üst Soy Sorgulama Uygulaması’nın neden hayata geçirildiği sorusuna şu yanıtı verdi “Bu hizmet zaten vardı. İl ve ilçe nüfus müdürlüklerinde dilekçe vererek, randevu alarak zaten talep ediliyordu ve oldukça fazlaydı. Kanunların el verdiği ölçüde anneanne, dede, torun gibi bilgilere ulaşmak mümkün. Daha önce vatandaş yan soylarını da öğrenmek için dilekçe veriyordu. Yetkililerin bu bilgileri vermesi yasak. İstediklerini alamayan vatandaş münakaşa çıkarıyordu. Bu sorunları çözmek istedik.”
soy ağacına göre yunanistan vatandaşlığı